Ali Sirmen: Uğur Yücel beni bile oynattığına göre düşünün ne kadar iyi bir yönetmendi

Ali Sirmen: Uğur Yücel beni bile oynattığına göre düşünün ne kadar iyi bir yönetmendi
Aslında hukukçu ve köşe yazarısınız. Fakat tam 18 yıl önce kendinizi İkinci Bahar’da buldunuz.
Evet, kulağa biraz garip geliyor. (gülüyor.) Ben ilk defa Işıl Özgentürk’ün yönettiği Seni Seviyorum Rosa filminde küçük bir rolde oynadım. Orada beni, aynı zamanda arkadaşım olan Ziya Öztan seyretmiş. Bana Cumhuriyet filminde Yunus Nadi rolünü verdi. Sonrasında bu yapımın casting’inde olan biri de İkinci Bahar’daki Başkomiser Halil karakterinden bahsetti bana. İlk sezon biliyorsunuz, Uğur Yücel yönetiyordu. Onun büyük gayretleriyle Başkomiser Halil oldum ve rolün altından kalktım. Komiserin tipi, daha doğrusu benim tipsizliğim çok hoşlarına gitmiş olsa gerek, normalde bir bölümde gözükecektim. Ancak sonrasında komiserin tayini çıktı İstanbul’a, Samatya’ya ve kalıcı bir role dönüştü.
 
Peki, toplam kaç bölüm rol aldınız?
Son bölüme kadar oynadım. Toplamda 38 bölümdü, ben de nereden baksanız 30’a yakınında rol almışımdır.
 
İlk çekim gününüzü hatırlıyor musunuz? Hangi sahne çekilmişti?
Hatırlamaz mıyım? Hanım’ın oğlu ile Sarı Kafa beraber karakola düşmüşlerdi. Başkomiser Halil de ikisini sorguya çekmişti.
 
Nasıl bir set atmosferi hâkimdi?
Öncelikle İkinci Bahar’ın seti muazzamdı, çok keyifliydi. Sinemamızın büyük yıldızlarının o alçak gönüllülükleri ve samimiyetleri beni çok etkiledi. Şölene gider gibi İkinci Bahar setine giderdim.
 
Uğur Yücel sayesinde rolün altından kalktığınızı söylediniz.
Evet, bakın; Uğur Yücel beni bile oynattığına göre düşünün ne kadar iyi bir yönetmendi. Zaten iyi bir yönetmenin eline düştünüz mü sizi kesiyor, biçiyor ve kusursuzca oynatıyor. Çok başarılıydı, kendisine teşekkür borçluyum
 
Peki, İkinci Bahar’ı kariyerinizden çıkarsaydık sizi yine de bir dizide izleme şansı bulur muyduk?
Ben zaten oyuncu değilim, dizilerde rol aldım ama oyunculuk başka bir şey. İkinci Bahar sayesinde sonrasında yaklaşık 10 dizide, filmde rol aldım. Tekrar ediyorum; kamera tipsizliğimi sevdi, o sayede Başkomiser Halil oldum. Benim için hayatta çok keyifli anların başlangıcı oldu İkinci Bahar. İlk bölümden itibaren izlemeye başlamış ve eşime “Bak burada değişik bir dizi var.” demiştim. İkinci Bahar, muazzam bir işti. Ve tabii bunda başta Yavuz Turgul olmak üzere büyün ekibi katkısı vardır. Seneler sonra hâlâ insanlar hatırlıyor ve birbirlerine anlatıyorlar. Beni de İkinci Bahar’dan bilen, hatırlayan çok.
 
Türkiye’de malum meslek erbapları hassastır. Siz de başkomiseri, devlete bağlı bir memuru canlandırdınız. O dönem aldığınız değişik bir yorum oldu mu?
Başkomiser Halil gibi komiserler, polisler vardı. Biraz çabuk parlayan, babacan, sevecen polisler vardı ve onlar bizim hayatımızın, mahallemizin temel unsurlarıydılar. Maalesef bugün o polisler kayboldular. Değişik bir yorum aldım mı; hatırlamıyorum açıkçası. Dile kolay 18 yıl geçmiş üstünden.
 
En çok keyif aldığınız ve zorlandığınız sahneler hangileriydi?
En zorlandığım sahne başlangıç sahneleriydi. Çünkü yakın planlar çalışılıyordu. Oynadığım ilk bölümün altından kalkabildiysem bu Uğur Yücel’in sayesindedir. En çok keyif aldığıma gelecek olursak, açıkçası hepsi öyleydi. Unutulmazdı benim için. Çekimler Samatya’da yapılıyordu. Samatya’da Kuleli diye bir meyhane var, oraya giderdim ve herkes sanki cidden Başkomiser Halil gelmiş gibi karşılardı beni. Diziden sonra bir film çekimi için Foça’ya gitmiştik. Orada da karakolun önünden geçerken polisler selama durmuşlardı “Başkomiserim hoş geldiniz.” diye.
 
Peki, şimdi İkinci Bahar ekibi yeniden toplanıyor deseler ne hissederdiniz?
Muhteşem olurdu ama malum hayatta bir kez yaşanmış şeyleri tekrar yaşamak mümkün olmuyor. O yüzden bunu düşleyemiyorum bile.
 
Setten bir hatıra aldınız mı?
Almadım. Açıkçası almak isteseydim ne alırdım onu da bilmiyorum.
 
Son set günü nasıldı?
Neşeli ama aynı zamanda hüzünlü bir atmosfer hâkimdi. Çünkü bitiyor ve güzel bir rüya sona eriyordu. Harika bir final bölümü oldu, tadında bitti. Zaten dizinin en önemli yanlarından biri de hem bölümlerin uzun sürmemesi hem de 38 bölümde hikâyenin sona ermesiydi. Bu da en büyük başarı ögelerinden olmuştur.
 
İkinci Bahar’a dair son olarak neler söylemek istersiniz?
Muazzam, unutulmaz bir diziydi. Bizlerde bıraktığı duygular zaten tarif edilemez. Bizim yaşamımızı yansıtıyordu. Ve Başkomiser Halil de o yaşamın içinden gelen gerçekliklerden biriydi. 
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER