● İkinci Bahar, ilk dizinizmiş galiba. Modern dansın ardından oyunculuğa geçiş nasıl oldu?
Mimar Sinan Üniversitesi Modern Dans Bölümü’nü bitirdikten sonra, Ayla Algan’ın da teşvikiyle bir yıl sonra İstanbul Şehir Tiyatroları’nda çalıştım. Bu sırada bir iki reklam filminde ve birkaç kısa filmde rol aldım. Ardından eğitimimi ilerletmek için ABD’ye UCLA Üniversitesi’ne gittim. İkinci Bahar’a dâhil olmam bu dönemde oldu.
● ABD’de olduğunuzdan bahsettiniz. Sizi nerede görüp de ulaştılar?
Yavuz Turgul, Ceren rolü için uygun bir oyuncu ararken benim oynadığım bir şampuan markasının reklam filmini görmüş sanırım. Kısa saçlarla şampuan reklamında başrol oynadığım ilginç bir reklamdı. İşte buradaki rolümü beğenince, bağlı bulunduğum ajans bana ulaştı. Aslında ABD’de kalıcı olarak ikamet etme niyetim vardı ama bir sebeple Türkiye’ye kısa bir seyahat yapmam gerektiğinde seçmelere katıldım ve bu sayede diziye dâhil oldum.
●İşin başında Yavuz Turgul gibi bir efsane; kamera arkasında Uğur Yücel, kamera karşısında ise Şener Şen, Türkan Şoray ve daha pek çok yıldız. Böyle isimler arasında olmak tedirgin etmiştir sizi. Kabul edildiğinizi öğrendiğinizde neler hissettiniz?
Açıkçası henüz genç ve deneyimsizdim. Bunun ne kadar büyük bir onur olduğunu ilk başta kavrayamadım. İyi talihti sanırım. Yıllar geçtikçe aslında ne kadar büyük bir şeyin parçası olduğumu kavrayıp şaşıdım. Yani benim için heyecan zaman geçtikçe geldi.
● İlk set günü, “kayıt” denildi. Nasıl bir İpek Değer vardı kamera karşısında? Hangi sahneniz çekilmişti?
Oyunculuk deneyimim henüz yetersiz olsa da hevesim ve motivasyonum vardı. Bununla birlikte ekip o kadar profesyonel ve deneyimliydi ki kısa sürede tüm tiyatro ve sahne eğitimim hayata geçmeye başladı. Elbette heyecanlıydım; özellikle de benden çok daha deneyimli oyuncuların henüz ilk sahnemde tutuk bir rolü oynamaları benim ise kendinden emin bir rol oynamam gerektiğini düşünürsek. Oysa gerçekte ben tutuk, onlar ise kendilerinden emin ve rahattı.
● Biraz set atmosferinden bahsedebilir misiniz?
Şu an baktığımda bu kadar büyük isimlerin bu kadar çatışmasız ve rahat şekilde bir arada bulunması inanılmaz geliyor. Set tam bir profesyonellik ve disiplinle yönetiliyordu. Hâkimiyeti her alanda hissediyordunuz. Sesli çekim yapıldığı için mutlaka bir oyuncu bir şey ezberliyor olurdu. Kendimi adeta muhteşem bir akademide gibi hissederdim. Üstelik yalnızca oyunculuğumu değil, aynı zamanda kebap bilgimi de geliştirdiğim bir akademide.
● İkinci Bahar’a dair en unutulmaz anınız nedir?
En yakın arkadaşlarımdan biri olan, Tarık Abi’nin (Papuççuoğlu) kızı Zeynep Papuççuoğlu ile sette tanışmam. Bugün iki anne olarak hâlâ çok yakın arkadaşız.
● Rol arkadaşlarınızla iletişiminiz nasıldı?
Ozan (Güven) ile zaten Mimar Sinan’dan arkadaştık. Yaşıtım olan oyuncularla zaten hızla arkadaş olduk. Oyuncular ve set ekibinin tamamı ile son derece samimi ve içten bir iletişimimiz vardı.
● Ceren karakterini canlandırmıyor olsaydınız hangi rolü oynamak isterdiniz?
Herhangi bir rolü oynamak isteyebilirdim. Dizide uymayan ya da yetersiz hiçbir rol yoktu.
● En çok eğlendiğiniz ve zorlandığınız sahneler hangileri?
Üç sayfalık tiradım en zorlandığım sahneydi. Üstelik hiç bölünmeden konuşuyordum. Gerçekten henüz yeterli deneyimi olmayan bir oyuncu için zordu. İçinde aksiyon olan her sahnede ise çok eğlendim.
● İkinci Bahar’ın hayatınızdaki yerini nasıl tanımlarsınız?
Hâlâ insanlar bazen yanıma gelip İkinci Bahar’daki rolüm için beni kutluyor. İlk göz ağrım tabii ki. Bu kadar önemli bir yapım ile başlamak elbette hayatımda mutlu olduğum deneyimlerimden biri.
● Son set gününü hatırlıyor musunuz? Biraz bahsedebilir misiniz?
Herkes dizi bitiyor diye üzgündü. Bir yandan da iyi bir iş yapmış olmaktan mutluyduk.
●En son 2012 yılında Bahar İsyancıdır filminde rol aldınız ve ondan sonra sizi beyazperdede veya ekranda göremedik. Oyunculuğa ufak bir ara mı verdiniz? Yakın zamanda ne gibi projeler var?
Oğullarım Ali ve Sina büyük bir mutlulukla zamanımı alıyor. Arada tiyatro koreografileri yapıyorum. Fakat yakın zamanda rol alacağım bir proje yok.
● Bugün İkinci Bahar ekibi bir bölümlüğüne toplanıyor deseler ne hissederdiniz?
Ne zaman? Nerede? Bensiz mi?
● Setten hatıra aldınız mı?
Almadım ama kebap arabası fena olmazdı (gülüyor).
● Son olarak neler söylemek istersiniz?
İkinci Bahar kendi alanında bir ilkti ve doğal olarak unutulmayacak bir yapım oldu. Bu işin parçası olmak benim için büyük bir mutluluktu.