Karadeniz'den Ege'ye; Yunan adalarından Güneydoğu'ya uzanan gen skalasıyla, İzmir'de 1991yılının ilk günlerine gözlerini açtı. Hayatta hatırladığı ilk anısında kendine 'ben kimim' dedi. Çocukken tiyatrocu, mimar ve yönetmen olmak istedi. Yani hep yaratmayı, kurmayı, tasarlamayı düşledi. Lisede siyaseti ve insanlığı sorguladı, empati yapmayı alışkanlık haline getirdi. Genlerinin aksine 24 yılının 23ünü doğduğu kentte kök salarak yaşadı. O eksik bir senede de Erasmus müessesesi sayesinde Viyana'da yaşayıp, Avrupayı gezme şansı yakaladı.
Hayalinin bir parçası olan mimarlık eğitimini tamamlarken, sonrasında dünyayı, kentleri, insanları ve kültürleri anlamanın peşine düşeceğini anladı. Sadece kendisi çok sevdiği için değil, insanları dönüştürme gücünü farkettiği için televizyon hakkında artık sesli konuşmaya karar verdi. Yani hem kök salmayı, hem evrensel olmayı; hem etnik olanı hem de yeni geleni; hem yaratmayı hem de var olanı korumayı; bir arada sevdi. Bu yüzden kendisine Doğu Batı karması dedi.
Poyraz Karayel
DİZİ-YORUM : SEZON 2 , Bölüm 30
Poyraz Karayel
DİZİ-YORUM : SEZON 2 , Bölüm 29
Poyraz Karayel
DİZİ-YORUM : SEZON 2 , Bölüm 26