Hatırladığım
kadarıyla, sinemada ilk izlediğim film
Tarzan
Rıfkı. İlk izlediğimi
hatırladığım diziyse
Perihan Abla. Ne
Şevket Altuğ tanıyorum o zaman ne de Perran Kutman. Ama
Perihan Abla’nın oyuncu kadrosunun yaptığı tiyatroya gittiğimi dün
gibi hatırlıyorum. Ercan Yazgan’la çektirdiğim fotoğraf halen en sevdiğim
fotoğraflarımdan.
Ercan Yazgan’ı da
tanımıyorum o zamanlar, sonrasında hem
Bizimkiler’de
hem de
Kaygısızlar’da onu severek
izleyeceğimden habersizim.
Kaygısızlar’da
Ayşen Gruda’yı çok iyi tanıyorum tabii ama yıllar önce
Ana dizisindeki halini hayal meyal hatırlıyorum.
Ana dizisini hayal meyal hatırlasam da o dizide Dursun Ali Sarıoğlu’nun
canlandırdığı “Kel Behzat” karakterini hiç unutmuyorum. Dursun Ali Sarıoğlu
yıllar sonra
Tatlı Kaçıklar’da
Tarumar karakteriyle karşıma çıktığında, belki bu yüzden ona daha bir
sempatiyle yaklaşıyorum.
Tatlı Kaçıklar’ı kaçırmadan izleyip, güldüğüm zamanlar İsmet Ay’ın Süper Baba’daki babacan hali hiç aklıma
gelmiyor. Ama Süper Baba’nın son
sezonlarında diziye giren Elif karakteri aklımdan çıkmıyor. Ergen bir platonik
aşk beslediğim karakteri canlandıran Bennu Yıldırımlar’ı ilk defa görüyorum o
dizide. Seneler sonra Şapkadan Babam Çıktı dizisinde Bennu
Yıldırımlar’ın fırtınalı bir aşk yaşadığı Fikret Kuşkan‘ı ise çok iyi tanıyorum
elbette. Hangi dizide oynarsa oynasın, en sevdiğim dizilerden Şaşıfelek Çıkmazı’ndaki Cesur o. Şaşıfelek Çıkmazı’nın Saadet’i de
aslında Sıdıka’nın annesi benim için,
öyle tanımışım Füsun Demirel’i ben.
Sıdıka’yı izlerkense Atilla Atalay’ı biliyorum ama ne kadar iyi öyküler
yazdığından habersizim o zamanlar.
Yıllar geçiyor,
sevdiğim karakterler, oyuncular, senaristler, yönetmenler, yazarlar üzerinden,
daldan dala atlıyorum; diziler izliyor, onların filmlerini takip ediyorum. Ve
gün geliyor, o sevdiğim dizileri yaratan, o dizilerde oynayan insanlarla
tanışma fırsatı yakalıyorum. Geldiğim yeri bu yüzden seviyorum; dizileri, filmleri, karakterleri, oyuncuları,
onları yaratanları, bir araya getirenleri, sıfırdan bir hayali
gerçekleştirenleri seviyorum çünkü.
Ve her yapım bir
hayal sonuçta, kimisinin hayalinin kötü olması bizim suçumuz değil.