1990 yılının Mayıs ayında güneşli bir bahar gününde İstanbul’da dünyaya gözlerini açmış, fakat aklı Venüs’te kalmış, Boğa burcunun vücut bulmuş hali genç bir kadınım. Önce Yeditepe Üniversitesi’nde Felsefe bölümünü seçtim, çok düşünmekten kafayı yedim ve okulu bıraktım. “Bana daha insan odaklı bir şeyler lazım.” deyip Ege Üniversitesi’nde hala devam etmekte olduğum Sosyoloji bölümüne başladım. Kendimi bildim bileli farklı insanlar, farklı hayatlar, farklı kültürler tanımak istedim. İmkan buldukça çantamı sırtlayıp gidebildiğim yere gittim. İlkokuldan beri öğrenmekte olduğum İngilizce’yi ilerletme amacıyla edindiğim “yabancı dizi ve film izleme” alışkanlığını bir yaşam tarzı haline getirdim. Ekranda karşılaştığım birbirinden değişik karakterlerle kendime farklı bir dünya kurdum. Hayata sadece kendi penceremden değil, onların penceresinden de bakmayı öğrendim. Onların mutluluğuyla sevindim, onların gözyaşlarıyla ağladım. Bunları yaparken güzel notalar ve roman sayfaları da her daim bana eşlik etti. Kutu kutu çikolata ve tabaklar dolusu makarna ise midemden hiç eksik olmadı. Hayallerimi ise özetleyecek olursam; daha çok gezmek, daha çok öğrenmek, daha çok yemek. Diyorum ya, her şeyin başı Venüs...