Yayıncı kanal ATV’de yayınlanan bir magazin programında Türkan Şoray ve Şener Şen ile röportaj yapılmış. Onu izlerken, “Bu dizinin kadrosunda olmak vardı.” diye içimden geçirdim ama röportaj yayınlandığına göre kadrosu da tamamlanmıştır diye düşündüm. Ertesi gün bir telefon ve seçmelere çağırıldım. Tabii her yaştan yüzlerce oyuncuyla görüşüldü. Ben şanslı olanlardandım ve seçilmiştim.

 

İlk sekiz bölüm Settar Bey’le (Tanrıöğen) çalıştık. Ardından bir yıl ara verdik çekimlere ve sonrasında tekrar başladık. O zaman Vakkas Resuloğlu, Tarık Papuççuoğlu olmuştu. Her ikisiyle de rahat çalıştım ama Tarık Bey’le daha uzun karşılıklı oynadığımız için yeri farklıdır tabii.

 

Uzun süre okuma provalarımız oldu. Bununla birlikte ilk çekim günü oğluma yuvalama yapmam gerekiyordu. Çekim öncesi nasıl yapıldığını öğrenmiştim. Ben evde yuvalama yapıyorum ve oğlum (Nedim Saban) eve gelmiş, kucaklaşıyoruz. Benim için böyle başlamıştı İkinci Bahar serüveni.

 

Usta oyuncuların olduğu bir sette her şey yolunda gider. Fakat İkinci Bahar setinin huzuru ve iç disiplini biraz da yapımcıyla alakalıydı. Sadece oyuncu kadrosu değil, tüm ekip saygı ve sevgi içinde çalıştı. Türkiye’de ilk defa bir dizide sinema filmi seti gibi her türlü konfor vardı. Usta oyuncular, şahane bir senarist kadrosu, işinde başarılı set ekibi, bize dizi boyunca yol arkadaşlığı yapan usta yönetmenlerimiz, dizimizin arkasında duran iyi bir kanal ve hem maddi hem de manevi olarak oyuncularını üzmeyen bir yapımcı; daha ne olsun!

 

En çok zorlandığım sahne Şener Bey’le (Şen) ilk sahnemdi. Heyecandan elim ayağım titremişti. En keyif aldığım sahneler de yemek sahneleriydi. Hem kalabalık çalışıyor ve birbirimizi daha çok görüyorduk hem de yemekler olağanüstüydü.

 

Güven Hokna’nın canlandırdığı Neriman karakteri.

 

O kadar çok ki ayıramam. İkinci Bahar’ın hikâyesi bir bütün olarak çok güzeldi bence.

 

Keşke olsa; şu an bu soruyu cevaplarken bile gözlerim doldu.

 

Büyük bir boşluk oluşurdu. İkinci Bahar’dan önce birçok dizide rol aldım ama izleyici beni bu işle tanıyıp sevdi. Yoksa Asmalı Konak’a kadar beklerlerdi.

 

Almadım ama zaten Sakine’nin giydiği kostümlerin çoğu bana aitti. Ve anı olarak hâlâ bir etek ve bluzu saklıyorum.

 

İşte o an film koptu, hatırlamıyorum. Çünkü kendi sahnelerimin dışında da sete gidiyordum.

 

Herkesi çok ama çok özledim.