Timur Savcı: İkinci Bahar'da canla başla çalışmamın televizyon geçmişimde çok büyük önemi var

Timur Savcı:  İkinci Bahar'da canla başla çalışmamın televizyon geçmişimde çok büyük önemi var
İkinci Bahar jeneriğinde “Prodüksiyon amiri” olarak adınız geçiyor. Biz sizin mutfaktan geldiğinizi biliyoruz bilmeyenler için biraz İkinci Bahar macerasından bahseder misiniz? Ekibe nasıl dahil oldunuz?
İkinci Bahar benim ilk televizyon dizi deneyimim. Çünkü onun öncesinde sanıyorum 1994 yılında reklam prodüksiyonlarında asistanlık yaparak bu mesleğe başladım. Uzun bir süre reklamda çalıştıktan sonra prodüksiyon asistanı ve prodüksiyon amiri oldum. Yanlış hatırlamıyorsam, İkinci Bahar'ın da sekizinci bölümünden sonra prodüksiyon amiri olarak işe başladım. Yani Uğur Yücel'in çektiği ilk sekiz bölümden sonra Orhan Oğuz'la gelen ekipteydim. Daha sonraki sezonu da Türkan Derya çekti. Onunla da bir süre birlikte çalıştım. O dönemde dizi sektöründe İkinci Bahar kalitesinde herhangi bir iş yoktu. Benim de ilk televizyon projesi olarak İkinci Bahar gibi bir işe gelmiş olmam hayatın büyük sürprizlerinden, avantajlarından biri çünkü oradaki tecrübe ileride benim elde edeceğim başarıya ilk büyük basamağı koydu bence.

O dönem prodüksiyonda yaşanan zorluklar ya da kolaylıklar nelerdi?
Sesli dizi çekilmiyordu. İkinci Bahar bu konuda bir ilkti. Sesli çekilen bir diziydi. Samatya Meydanı'nda sesli çekim yapmak bir hayli zor. O zaman henüz sesli çekimlere alışık olmayan bir İstanbul da vardı. Hatırladığım en büyük zorluk buydu. Ama çok keyifli bir setti. Aynı zamanda da bir kolaylığı vardı. O zaman 45 dakika bölüm çekiyorduk. Bugünkü gibi inanılmaz uzunlukta diziler yoktu. Olağanüstü bir oyuncu kadrosu vardı. Benim için de gurur verici bir iş oldu.

● Hedefiniz o zaman da yapımcılık mıydı? 
İkinci Bahar döneminde tabii daha yirmili yaşlarımın başındaydım. Yapımcı olmak gibi bir hedefim vardı dersem yalan olur, yoktu dersem de yalan olur. Benim için çok uzak bir hayaldi. Ama reklam sektörüne başladığım ilk günden bu yana prodüksiyonla ilgili ve film prodüksiyonlarıyla ilgili işlerin hayatımda en sevdiğim iş olduğunu biliyordum. Kendimi şanslı hissediyordum çünkü sevdiğim mesleği bulabilmiştim. Daha çok genç ve hayat gailesi peşinde olduğum için o an sadece önümdeki işi çok iyi yapmaya çalışıyordum. İleriye dönük planlar kurmuyordum açıkçası. Fakat benim İkinci Bahar'da canla başla çalışmamın televizyon sektöründeki prodüksiyon geçmişimde çok büyük yeri ve önemi var. Çünkü bu işlerde başarılı olduğuma dair ismimin ve sesimin duyulmasının İkinci Bahar'daki azmimden dolayı olduğunu düşünüyorum.

● Peki İkinci Bahardan sonrası?
Sonra tekrar reklam sektörüne döndüm ama kısa bir süreli bir dönüş oldu. Sanıyorum iki sene kadar.. Ondan sonra tamamen televizyon ve sinema sektörüne dönüş yaptım. İlerleyen yıllarda da kendi şirketimi kurdum.

● Sizin kariyer yolculuğunuz bu işlere hevesli gençlere ilham vermeli mi?
Bence kesinlikle şimdiki gençlere ilham verebilir çünkü ben Türkiye'de orta gelirli, sıradan bir ailenin çocuğuydum. Bu meslekle ilgili babadan kalma herhangi bir miras da yok. Her şeyi sıfırdan yaptım. Bence kesinlikle ilham verir.

● Sizin yapımcılık kariyerinizde özel bir yeri var Meral Okay’ın; tanışıklığınız İkinci Bahar’a mı denk geliyor?
Benim yapımcılık kariyerimde Meral Okay'ın çok çok özel bir yeri vardır. Sadece mesleki anlamda değil, birlikte bir yolculuğumuz vardı benim çok genç yaşımdan itibaren başlayan. İlk tanışmamız İkinci Bahar'da değil ama gerçek tanışmamız ve yakınlaşmamız İkinci Bahar'la oldu. Asıl samimiyetimiz Asmalı Konak'la perçinlendi. Üniversite yıllarımda part-time bir kafede çalışırken Meral Okay benim çok iyi bir müşterimdi. İlk tanışıklığımız oradandır. Hatta ben İkinci Bahar setine geldiğimde, "Aa, senin ne işin var burada?" demişti. Sarılmıştık. Sonra da rahmetli olana kadar bir daha hiç yollarımız ayrılmadı. Açıkçası eksikliğini hissediyorum. Çok da özlüyorum...

● Setten hiç hatıra aldınız mı? 
Setten hiç hatıra almadım. Sadece oradaki ekip arkadaşlarımla çekilmiş güzel fotoğraflarım, zihnimdeki güzel anılarım ve kazandığım harika tecrübe var.

● O günün televizyon şartlarında İkinci Bahar fenomendi. Bugün siz bir yapımcısınız, bu hikaye önünüze gelse satın alır mısınız?
O günün şartlarında İkinci Bahar bir fenomendi ama bugün de baktığımda değişen bir şey yok. Özellikle samimiyeti, gerçeklik duygusuna ve karakterlerinin kuruluş biçimine, sağlamlığına baktığımda bugün de ilgimi çeken, yapmak isteyeceğim bir proje olabilirdi. Ama benim buna tek başıma "olabilir" demem yeterli değil. Aynı zamanda yayıncılar ve televizyon yöneticilerinin de ne diyeceği önemli. Belki hikaye bugün onlar için naif kalabilir. Ama bence televizyon tarihine damga vurmuş harika ve samimiyeti en yüksek dizilerden biriydi.

İkinci Bahar remake yapılsa izlenir mi sizce?
Bence izlenmez çünkü her şey anında yerinde ve o günkü şartlarıyla güzeldi. Sadece beğenilip beğenilmemesiyle ilgili değil. Hepimizin zihninde müthiş büyük ve doldurulamaz bir yer kapladı karakterler ve oyuncular. Sanıyorum ben remake yapmak istemezdim ya da yapılsa izlemek istemezdim.


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER