En sevdiğimiz Yaman&Mira
sahnelerinden olmasa da ilişkilerini yeni bir boyuta taşıması açısından oldukça
önemli Tan krizi sonrası yaşananlar. Yaşananların ilişkilerine kazandırdığı bu
yeni boyut; birbirleri için ölümü bile göze alabilecek olmalarıydı artık.

Yaman’la Mira’nın aşkının bu
kadar inandırıcı olmasının en büyük sebeplerinden biri bu aşkın her virajının
sonuna kadar gerçekçi olması… Tan’ın yaşattıkları ve Kenan-Sude ilişkisinin
ortaya çıkması ile Altınkoy’un Mira’ya dar geldiği bir zamanda Mira, ailesinin
Amerika’da tedavi görmesi baskılarına daha fazla karşı koyamayıp Yaman’a
gideceğini açıklar. Yaman’ın doğum günü için dışarıda yedikleri akşam yemeğinde
Mira, yokluğunda Yaman’ın hayatına başka birinin girip girmeyeceğini sorar.
Yaman cevap olarak “peki sen başkasına aşık olacak mısın” diye sorduğunda Mira
cevap olarak “keşke sen de gelebilsen” der. Tutamayacakları aşk dolu vaatler
yerine gerçeklere odaklanan iki insan olmaları, belki de onların aşklarını bu
kadar güçlü yaptı. Yaman’a doğum günü hediyesi olarak aldığı uçak bileti Yaman
tarafından “bu hediyeyi ben sana kendim vermek isterim” cümlesiyle geri çevrilince,
Mira bir gerçekle daha yüz yüze kalıyordu: Aralarındaki ekonomik farklılıklar
da ilişkilerini zorlayacak, Yaman Mira’nın hayatlarını kolaylaştıracak
hamlelerinin altında ezilmeyi asla kabul etmeyecekti. Doğum gününün baş başa
geçen kısmı sonrası sahilde topluca ateşin başında oturdukları sahnede Mira’nın
söylediği İnci Tanem şarkısı o beylik lafa gönderme gibiydi: Rüzgar ateş için
ne ise, ayrılık da aşk için öyledir, küçük alevi söndürür, büyük alevi
canlandırır.