MedCezir Kadınları

Ender Kaya Serez
Annesinin tüm zarafetini almış, asaletin simgesi, duygusallığın zirvesi, güzelliği dillere destan bu kadının, erkenden bu diyardan göçmesi çok büyük haksızlık değil mi?
Uzun kızıl saçlarıyla ortalıklarda salınmasını bu kadar özleyeceğimizi açıkçası hiç tahmin etmiyordum. Meğer ne büyük bir denge sağlıyormuş Altınkoy’un terazisinde… Herkesle kurduğu az-çok bir iletişim vardı. Sık sık karşı karşıya kaldığı Sude’yle bile, ihlal etmeyecekleri sınırları vardı. Birbirlerine yapacaklarının bir limiti vardı. Ölümüne sebep olan olayların fitilinin Sude tarafından ateşlenmiş olması ise, kötü bir tesadüf.
“Asaletin gerektirdiği tavırlar” kitabını o yazmıştı muhtemelen. O da Mira gibi doğuştan asil ve zarifti, büyük bir çaba sarf etmesine gerek yoktu. Onu, inandığı kuralların dışına sadece duyguları, yufka yüreği çekerdi. Mesela bu yüzden Yaman’ın evlerinde kalışına başlarda deli gibi karşı çıkarken, sonraları kabullenmiş hatta benimsemiş, yüreğindeki kocaman sevgiden Yaman’ı mahrum bırakmamıştı rahmetli. Tüm duygusal asiller gibi onun da sinirleri zayıf, bünyesi kırılgan, alkolizme meyili vardı. Genellemelerin onun için de geçerli olması Ender’i asla sıran biri yapmadı ama. Yeri geldiğinde babasına karşı durup aşkına arkasında duracak cesarete de sahipti, bu kural dışı bir hareket olsa da…
Ölümünün tek sebebi aslında kendi duygusallığıydı, kocasını aldatmamıştı. Ama Sinan’ın sınır ihlali yapmasına karşı çıkmadığı için, zamanında Faruk’un kurlarını geri püskürttüğü gibi Sinan’a davranamadığı için, kendi kendini aldatmış hissediyordu. İçinde büyüyen suçluluk duygusu onun sonu oldu. Ama gerçekler açığa çıktı Ender’cim, kimse seni suçlamıyor, sen aklımızda çok güzelsin hep, rahat uyu…
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER