Bir gece, yardım için arabasıyla Mert ve Yaman’a katılan Mira, gidişte arabayı kendisi kullanırken, dönüşte Yaman’ın kullanmasına izin veriyor ve ilk teslimiyetini gerçekleştiriyor, aslında “ben istediğim sürece, dizginleri eline alıp rotayı sen belirleyebilirsin” mesajını veriyordu. Bu mesaj o gece yerini buldu. Meydan okumayı bir kenara bırakıp, yeni filizlenen hisleri ile beraber, yaşamlarının falsolarını birbirlerine açtıkları ilk an, aylar sonra birlikteliklerini de kutlayacakları örnek evdeki sohbetleri gerçekleşti. Bu sohbet aynı zamanda onlar için bir rotaydı. Mira; bu rotada hislerini dile getirmekten çekinmeyen taraf, Yaman’sa; doğrularla, içinde bulunduğu durumları tartıp, rotalarındaki yollara “dur” levhasını döşeyen taraf…

 

 

Şarkının anlattığı “sen bana ben sana komşu evlerde” durumu, Yaman’la Mira’ya, zor anlarda birbirlerine yaslanabilecekleri omuz olma fırsatı tanıyordu. Mira’nın Altınkoy akvaryumunun dışında nefes alabileceğini hissettiği, beraber Tozludere’ye yolculukları paylaşımlarını arttırıyor, duygularını ise saklanmayan ama dizginlenen bir hale getiriyordu. Yol kenarı köftecisinde yedikleri Tozludere köftesi, Mira’yı bambaşka lezzetlerle tanıştırıyor, Yaman’ın ona hayranlığının artmasını sağlıyordu.

 

 

Ve ilk felaket kapımızı çalar: Mira’nın ince bir hastalığı vardır. Mira, Yaman sınavdayken düşer bayılır. Yaman, sınavına girmeden Mira’ya koşar. Böylece ona verdiği önem ve değeri kanıtlarken, Mira da ameliyat sonrası gördüğü, Yaman’ın gitar çalarak şarkı söylediği rüyası ile, onun bir gün ünlü bir müzisyen olabilmesinin kapılarını açar, Yaman Mira’nın bu rüyası sayesinde gitar öğrenmeye karar verir, biz de ikilinin, şarkı söylerken de, harika bir uyumları olduğunu keyifle izleriz.

 

 

Rahatsızlığı ortaya çıkan Mira’nın Amerika’daki tedavisi, duydukları özlemle birbirlerine daha belirgin adımlar atmalarını sağlamış, Mira’nın dönüşte koşarak Yaman’ın yanına gelmesine sebep olmuştu. Mira’nın “beni özlemedin mi” sorusu, adımlarını tartarak atan Yaman tarafından cevapsız bırakılmıştı. Ancak Yaman, ilk kez şartlarını koyuyor ve şöyle diyordu: “İlk önce hayatından çıkması gereken çıkar, sonra ben sana özleyip özlemediğimi söylerim”. Ve kader ağlarını Hale’nin eliyle örer, Orkun’un kendisini aldattığını öğrenen Mira, yıkılmak bir yana, Orkun kelepçelerinden kurtulmanın sevinciyle, özgürlüğünü Yaman’a ilan eder, sonrası ise düğün dernek… Gece, Mira’nın aşka davet eden bakışları ve Yaman’ın aslında hep aralarına koyduğu engelleri simgeleyen bahçe kapısının parmaklıklarıyla son bulur.

 

 

Dünya; lunaparktaki bir dönme dolap, hayatsa; bir öpücükle duran dönme dolaptır artık. Aşk tanrısı; okunun hedefi tutturmasının keyfini çıkarırken, Yaman’la Mira da aşkın hedefine doğru nişan almışlardır. Baştan beri ilk adımları atan taraf olan Mira, Yaman’ın elini tutarak yalnızca yükseklik korkusuna son vermiyor, tüm korkularını yenmesi için, hep yanında olacağının güvenini veriyordu. Korkularından sıyrılan Yaman ve Mira artık tek isimde buluşmaya hazırdı, Türk televizyonlarının en güzel çiftlerinden biri; YaMira…