Kapitalizm'in Arzu İmalatçısı: Mr. Selfridge

1909 yılında Atlantik'i uçarak geçen Louis Bleriot ve uçağını mağazada sergileyen Harry, bu tip etkinliklerle müşterilerin ve medyanın ilgisini çekmeyi başarıyor.
Müşteri mağazada sadece ürün görecek, mankenlerde sergilenenleri belki orasından burasından elleyecek, karar verirse satın alacak ve çıkacak, öyle mi? Hayır. İçeride ne kadar uzun kalırsa birden fazla ürün satın alma olasılığı yüksek ve Harry Selfridge de bunun gayet iyi farkında. Bunu sağlamak için de mağaza içinde değişik alanlarda şovlar, sergiler düzenleniyor, özel ilgi grupları davet edilerek konuşmalar, partiler, konserler, dans gösterileri, şiir okuma seansları tertipleniyor ve bu yolla hem ürünler tanıtılıyor, hem de tüketicinin algısında bir farklı giriş kapısı oluşturularak mağazaya sadakat geliştiriliyor. Bugün için moda tabirle event management yapan pek çok şirketin işini tek çatı altında hallediveriyor yani bizim Harry.

Mağazanın teras katında bulunan Palm Court hem restoran hem de bar olarak hizmet veriyordu

Yetmedi mi? Peki o zaman: “Kıyafet ve aksesuar satan bir mağazada yemek yemek ne alaka?” gibi tepkilerle yaklaşılsa da eleştirilere aldırmadan teras katında bir restoran açıyor. Sadece yemek yenilmekle kalınmıyor burada elbette ve akşamüstü çayları için hanımefendilerin yer bulabilmekte zorlanacakları bir adres haline geliveriyor kısa zamanda. Amaçlanan, müşterinin mağaza içinde mümkün olduğu kadar çok vakit harcamasını sağlamak ve alışverişi bir eğlence gibi algılamasına yol açmak. Yani, yemeğinizi yediniz veya çayınızı içtiniz, çıkışta da kadın giysi reyonlarının içinde buluveriyorsunuz kendinizi. Bilginiz için; dizideki pek çok romantik ilişkinin kesişme noktası olan Palm Court isimli bu yiyecek-içecek mekanı, 1941 yılında Alman uçaklarının Londra'yı bombardımanı sırasında isabet alıp harabeye dönüyor.

Sadece yeme-içme mekanı değil, sesten uzak bir dinlenme salonu, kütüphane, revir, şık tuvaletler ve kuaför dükkânı gibi başka alanlar da yer alıyor mağazanın içinde. Amaç, hep söylediğim gibi sadece ihtiyaçları temin etmenin ötesinde alışverişin bir keyif haline gelmesi. Peki, alışveriş bir ihtiyaç giderme hali midir, yoksa başlıbaşına bir keyif mi? Bilmem. Aynaya bakıp kendinize sorun bu soruyu. 


Dönemim mühim gazetelerinden birinde yayınlanan Selfridge's reklamı

Elbette bütün bunlar yoğun bir reklam kampanyası ve bu kampanyalarla beraber “bonus” olarak gelen gazete köşe yazıları ile destekleniyor. Sadece 1909 yılının Mart ayındaki açılış için 18 ileri gelen gazetede 38 reklamı yayınlanıyor mağazanın ve ödenen bedel de bugünün parası ile yaklaşık 2 500 000 pound civarında. Sadece gazeteler değil, şehrin o yılki telefon rehberinin kapağı da bu kampanyadan nasipleniyor.


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER