Kapitalizm'in Arzu İmalatçısı: Mr. Selfridge

Parfümeri reyonunda Guerlain şişelerinin hakimiyeti dikkat çekiyor. Ters kalp şeklindeki kapağı ile L'Heure Bleue ve içinde muhtemelen Eau de Cologne Imperiale bulunan arı kabartmalı silindirik şişe ilk göze çarpanlardan
// Toplantının amacı görüş ve fikir alışverişinde bulunmaktır. Patronun da olduğu bir toplantıda herkes ona karşı bile olsa hangi fikir galip çıkar? Elbette patronun fikri. İçlerine sindiremeyerek de olsa ekip, kozmetik ve kişisel bakım ürünlerini daha sonra tekrar konuşmak üzere ve şimdilik kaydıyla eski yerlerinde bırakıp, parfümleri girişte yer alan erkek eldivenlerinin yerine taşımak üzere harekete geçiyorlar.

Parfümeri reyonu girişe kuruluyor ve dönemin ünlü parfümlerini bu şık dekor içerisinde bir arada görmeye başlıyoruz. Mülhens'in ürettiği 4711 kolonyası (Kölnisch Wasser), Penhaligon's firmasının English Lavender'ı, Yardley, Floris, Roger&Gallet ve Bronnley ürünleri kutular ve şık kristal veya cam şişelerde, birden fazla ebatta sergileniyor.

Penhaligon's markasına ait olan ve tekrar dolum için kullanılan English Fern şişesi ile hemen önünde şık ambalajlar içinde sabunlar

Ernest Daltroff'un 1904'te kurduğu Caron da var elbette sergilenenler arasında. Traş kolonyaları ve üniseks kullanılan bazı parfümlerin ötesinde, parfümlerde bir ticari gereklilik olan kadın-erkek ayrımı ortaya çıktıktan sonra sadece erkekler düşünülerek 1934 yılında tasarlanan ilk parfümü, yani Pour Un Homme de Caron'u piyasaya süren marka, o yıllarda Narcisse Noir (1911) ile koku dünyasını sallamakta. Eh, böyle bir parfüm mevcut olur da Selfridge's satmaz mı bunu Londra'lı hanımefendilere?

Caron'un dizi için sete 24 ayar altın kaplamalı dev kristal şişeler gönderdiğini not düşerek parfümeri reyonunda sergilenen bir diğer markaya geçiyorum.



Elbette Guerlain efsanesinden parfümler de sergilenen ürünler arasında. Daha sonraları markanın efsanevi parfümü Mitsouko'ya ev sahipliği yapan klasik Guerlain şişesi diğerlerinin arasında farklı formuyla kendisini hemen belli ediyor ekranda zaten. Ancak yıl henüz Mitsouko'nun çıktığı yıllar (1919) değil, dolayısıyla sergilenen Guerlain ürünün büyük olasılık pudramsı floral notalarıyla yumuşak bir kadife romantikliğindeki 1912 lansmanı L'Heure Bleue olduğunu düşünüyorum. Bilginiz için; bu iki Guerlain parfümü yedi yıl arayla aynı şişede satışa sunulmuştur ve her taşın altında bir sembol aramaya meraklı kişiler bu paylaşımı bir bütünün parçaları olarak değerlendirip sebebini de şöyle açıklarlar: “1912'deki L'Heure Bleu büyük savaşın başlangıcını, 1919'daki Mitsouko ise sonlanmasını temsil eder”.

L'Heure Bleu'nun yanısıra, gene Guerlain'ın 1853'ten, yani kurucusu Pierre-François-Pascal Guerlain'ın bu şişe içinde saraya sunduğu Eau de Cologne Impériale ile majesteleri kraliçenin resmi parfümcüsü sıfatını taşımaya hak kazandığı andan itibaren marka tarafından gururla kullanılmakta olan meşhur arılı şişesi (bee bottle) de, muhtemelen daha hafif parfümlerden hoşlananların aklını çelmek üzere konumlandırılmış durumda tezgâhlarda.  


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER