1) The Collection
Başlangıç: 2 Eylül
Yayıncı: Amazon
Sezon: 8 bölüm
Netflix misali dizi yayıncılığına ağırlık vermeye devam eden Amazon, yeni dizisiyle birlikte Sonbahar dizi sezonunu açmaya hazırlanıyor. Tarihi drama olan The Collection, aynı zamanda Amazon'un BBC ile ortak hazırladığı bir dizi.
Konusu ise hem moda dünyasına hem de bir aile dramasına dayalı. İkinci Dünya Savaşı'nın bitişinin ardından yükselme yolunda adımlar atmaya başlayan bir moda evi var elimizde. Aile şirketi olan moda evini ise birbirleriyle sürekli çatışan iki erkek kardeş yönetiyorlar. Dizinin merkezi ise modanın kalbinin attığı yer: Paris.
The Collection'ın kadrosundaki isimlerden birisi en son
Da Vinci's Demonds ile izleyici karşısına çıkan
Tom Riley. Kardeşlerden Claude 'u canlandıracak aktöre başrolde Paul karakteriyle
Richard Coyle eşlik ediyor. Dizinin kadrosunda
Frances de la Tour ve
Mamie Gummer da var.

2) This is Us
Başlangıç: 20 Eylül
Kanal: NBC
This is Us'un sezonunun kaç bölüm olacağı henüz kesin değil ama NBC gibi ulusal kanalların Sonbahar dizileri genellikle 13 bölüm onayla başlayıp tutarlarsa 9 bölüme kadar uzatma alıyorlar.
Sonbahar'ın yenilerinden
This is Us için en merakla beklenen ulusal kanal yenisi desem abartmış olmam herhalde. Fragmanı çıktıktan sonra sırf Facebook'ta iki gün içinde 15 milyon izlenmeyi geçti, ki bu durum bu alanda aynı zamanda bir rekor. Geçtiğimiz üç aylık sürede de resmi
Facebook ve Youtube videoları
70 milyonu aşmış durumda.
Dizinin
konusu ise aynı gün doğan bir grup insan üzerine. Bundan bir bilimkurgu en azından şimdilik beklemeyin, komedi-drama karışımı bir dizi olacak. Bahsi geçen grubun içindeyse üçüz bekleyen bir çift, hayatından sıkılmış ünlü bir aktör ve kilo vermeye uğraşançok şişman bir kadın da bulunuyor. Kadroda ise
Milo Ventimiglia,
Mandy Moore,
Justin Hartley ve
Sterling K. Brown gibi isimler var.
İzleyici Yorumu: Sufjan Stevens’ın eşsiz ezgilerinden biriyle, harika bir şekilde açıldığından mıdır bilmem, epey olumlu başladım diziye. İlk planda Milo Ventimiglia’nın poposunu görmek de birçok seyirciyi memnun edecektir sanırım (bunu yayında tutacaklar mı?). Ama işin aslı, dizi daha ilk dakikasından seyirciyle çok kuvvetli bir duygusal bağ kuruyor. Ve bölüm boyunca bunu ilmek ilmek işleyip karşısındakini asla elinden kaçırmıyor. O kadar iyi bir senaryo var ve dizi kendine o kadar güveniyor ki, bir pilot izlediğinize inanamıyorsunuz bile. Bölümü tek bir gözyaşı akıtmadan bitirebilen biri olursa bana ulaşsın, kalpsizlik plaketi vereceğim. Fakat “aynı gün doğanlar özel bir bağ paylaşırlar mı?” gibi bir soruyla dizinin tüm pazarlamasını yapmanın alemi yok. Çünkü dizi bundan çok daha başka bir şey üzerine ilerliyor. Sektör, yanlış pazarlandığı için seyircisinin beklentilerini karşılayamayarak batan dizilerle doluyken alınmaması gereken bir risk olmuş. Umarım her şey yolunda gider. Çünkü This Is Us özel bir dizi olacağa benziyor.