Diriliş Ertuğrul: 13’üncü yüzyıla ışınlanıp geleceğim!

Diriliş Ertuğrul: 13’üncü yüzyıla ışınlanıp geleceğim!
Konuya uzun uzadıya girizgâh yapmadan direk gireceğim. Ranini, “Diriliş Ertuğrul set gezisi var, gider misin?” diye sorduğunda hemen cevap verememiştim. Çünkü bu dizi benim için bir yanda sadece tek bir bölümünü izlediğim dizi, diğer yanda ise her perşembe sabahı reytinglere baktıktan sonra “Bir hafta bile değişiklik olmaz mı? Nasıl bir işmiş acaba bu perşembelerin hükümdarı?” diye sorguladığım yapımı ifade ediyor. Tabii her insanda olduğu gibi merak duygusu ağır bastı ve yaklaşık dört hafta önce bir pazar sabahı saat 9’da yollara koyuldum. Normalde o saatte hiçbir güç beni uyandıramaz, hele ki Instagram fotoğraflarındaki güzelliği aratmayacak güzel bir kahvaltı sofrası bile beni o yataktan ve evimden çıkmamı sağlayamaz. Ancak biraz önce de dediğim gibi merak insana her şeyi yaptırabiliyor.

Tekden Film’in Halkla İlişkiler Sorumlusu Nuray Durmuş’la uzun zamandır bahsini duyduğum fakat gitme şansı bulamadığım Beykoz Kundura Fabrikası’na doğru yola çıkıyoruz. O kadar uzun süre bu set ziyaretlerinden uzak kalmışım ki Nuray Hanım’a “Bu Beykoz Kundura Fabrikası, Bağcılar’daki İstanbul Film Stüdyoları gibi mi?” şeklinde sonrasında oldukça yanlış olduğunu fark edeceğim bir soru soruyorum. Fakat bana da hak verin! En son gittiğim setler ‘Leyla ile Mecnun’ (O gemi bir gün gelecek, değil mi? Biz âşık ile maşuk misali o gemiyi bekliyoruz hâlâ) ve ‘Yalan Dünya’ idi. Tabii bir de sadece Instagram fotoğraflarında gördüğüm Beykoz Kundura Fabrikası’nın 182 dönüme yayıldığı konusunda en ufak bir fikrim bile yok. ‘Keşanlı Ali Destanı’ndan ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ye, yakın zamanda ‘Tatlı Küçük Yalancılar’dan ‘Arka Sokaklar’a, yolu bu mekâna düşmemiş neredeyse tek bir dizi bile bulunmuyor. Bu bilgileri öğrendikten sonra tabii heyecanım iyice artıyor.




Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER