Aşkın yaşı, yeri, zamanı, dili, dini, ırkı var mıdır? Diye
sormamı bekleyenlere ben cevap veriyorum: YOKTUR. Aşk her yaşta aynıdır.
Herkesin aşkı yaşaması, yaşatması, anlaması, kavraması farklı olsa da aşkın
yaşı yoktur, konu kilit. ^^
Aşkla başladım yazıya. Çünkü Balkan Ninnisi bir aşk
hikayesi. Eeee zaten uğruna destanlar yazılanlar da savaşlar çıkaranlar da
karşısına ailelerini alanlar da hep aşktan. Konu bir Türk bir Makedon iki gencin
aşk hikayesi. Ertan ve Jovanka. Yalnız elbette aşk sadece bu arada değil. Çok
eskilere dayanıyor bu "karşı tarafa kızımı/ oğlumu vermem" cümleleri. Aynı havayı solurken zıtlaşmak ata sporu herkesin. Yoksa ne diye inletilsin etraf kavgayla gürültüyle. Bak bugüne aynı ev aynı dükkan herkes bir arada... Balkan Ninnisi fragmanları dönerken Balkan tarafından tatlı rüzgarlarıyla içime
işlemişti. Müzikleri, tınısı, rengi, ahengi, castıyla "gel buraya
buraya" diye cilve yapıyordu adeta.
Her role uyan Gözde Çığacı Hanımcığım diyeceksiniz ^.^
Dizinin başlamasıyla Emre Bey (Ertan) ve Merih Öztürk'ün (Jovanka) uyumu daha
belirginleşti. Kız tarafı, erkek tarafı ve Kaan Turgut (Pavel) ile tam oldu
dizi. Kaan Turgut'u sahnede de keyifle izleyen biri olarak burada bizimle
değilsin Pavel, inşallah kötülüklerin cevapsız kala kala gerileyecek diyorum. Gözde
Çığacı'yı çok beğenirim. Bu işinde bambaşka bi' çehreyle karşımıza çıkmasını da
gözlerimden kalpler çıkararak izlemekteyim. Eşinin Sarp Bozkurt olması da
bingo. Erdal Özyağcılar, Hakan Boyav, Özlem Türkad, Suzan Akbelge gibi usta
oyunculara başarıyla eşlik eden tüm genç oyunculara tebrikler. Bi' nevi okul değil
de nedir... Şimdi tüm bölümleri baştan anlatarak sıkmak istemem. Son bölümün
ilk baştan beri burnumuzda tüten, aslında işte buralarda başlamış o soğuk
savaşlar bu aşktan dediğimiz kısımlara hızlıca gelmek istiyorum. Eeee bi'
taraftan da -ister istemez- daha önce yayınlanan Elveda Rumeli işinin bulunduğu
yerlere gidilmesi, aynı oyuncuların olması, Balkan semalarından seslenmesi iki
iş arasında kıyaslama yapılmasına zemin hazırlasa da ikisi de kendi zamanının
işi olarak değerlendirilmelidir. Sonuçta bir iş başladı mı devamında milyon
tane benzeri iş geliyor. Seçimlerimiz iç kıstaslarına göre şekilleniyor. Heee
reyting denekleri kimde, işte orası bana da muamma. (Siz de sevdiğiniz işler
düşük reyting alınca "reyting aracı ben de olsa" diyenlerdenseniz
yorumlarda buluşalım.^^
Arif, Süleyman ve Daniel'in ev, dükkan ve sonra düğüne
düşmeleri aslında geçmişle kucaklaşmalarıydı. Çünkü iyilik varsa içinde nerede
olduğun fark etmiyor. Tıpkı varılan düğünde gelinin kendinden yaşça büyük
insanla zorla evlendirilmesinin istenmesi gibi. İşte orada önce bizim üç
silahşörler sonra da yardıma yetişen #ErJov çifti ve halk derken geline hep
destek tam destek. Elbette bahaneyle Ertan ve Jovanka'nın arası da epey tatlı
oldu. 5 senelik evliyiz dediler, daha ne olsun.^^
En önemlisi Süleyman ve onun içinde bitmeyen aşkı. Bitmiyor
işte bazı aşklar sen ne yaparsan yap. Sonra kaybolduğun bir yerde kaybolan bir
evde karşına çıkıveriyor geçmişim. Aşkın, heyecanın, neşen, gençliğin.... Aşk her
yaşta aynıdır çünkü. Kıza değil kendi sevdasına el attı Süleyman. Nasıl canla
başla savaştı delikanlı. Erdal Özyağcılar'ı sevgiyle kucaklıyorum. <3
Gelelim kadınların tarafına. Orada da eskiler açıldıkça her
şeyin ne kadar boş olduğu belli oldu da işte insanoğlu yarın unutur bunları
kavga harala gürele devam. Halanın gelişiyle bekar kimse kalmayacak gibi
duruyor. Bu kadar uğraşma halacığım da Ayşen konusunda haklısın ve iyi yoldasın
orası tamam. Ayşen'in de yarası vardır; yoksa boyu, posu, kilosu, kaşı, gözü
görmez gözü. kalp sever geçer. Ayşen takipteyim seni ona göre.
Okulunu bitiren İrfan'ı da gördük bu bölümde. Hoş geldi
Tolga Ortancıl. Gülbahar (Deniz Gürkan) ile eski gönül macerası var gibi ama
Gülbahar'ın gönlü gül bahçesi miydi yoksa dikenlerle örülü teller mi vardı?
İzleyiciler olarak Gülbahar'ı Ertan'dan uzaklaştırmak adına kampanya açılacaktı
ki imdadımıza İrfan yetişti. İrfan ilk yardımcın Güldaniye Hala, baktın olmuyor
bizler buradayız göz kırp yeter. ^^
Jovanka'nın Süleyman'ın geçmişini didikleyeceği belli oldu
da umarım bunu Ertan'la beraber yapar ve böylece kalplerindeki tüm sorunlar,
geçmişle yüzleşmeler yapılır. Çünkü geçmiş bitmeden bugüne gelinmiyor.
Ne diyor şarkısında Yalın:
"Kalp ağrıma bir tek senin yüzün iyi geliyor
Nasıl da aklım gidiyor"
Sevgiler...