Hayal de olsa güzel: Alternatif Sevgililer Günü kutlaması!

Poyraz Karayel | Ayşegül ve Poyraz
Ece Tabakoğlu


Poyraz ve Ayşegül için bir sevgililer günü düşünmek aslında felaketlerden felaket beğenmek gibi ama ben başlarına bir iş gelmeden bir günü tamamlayabilseler neler olurdu diye hayal ettim. Zaten Zülfikar, sevgililer günü kutlamalarına, kapital sermayenin oyunu diye çok kızar o yüzden en iyisi bol para harcatan klişelerden uzak bir gün geçirmekte onlar için. Bu ikilinin muhakkak ki beraber en eğlendikleri anlar adrenalin dozajı yüksek anlar. Bu yüzden bir çocuk kaçırma olsun, bir polis kovalamacası olsun ya da adam atlama gibi heyacan dozu yüksek bir hadise ile başlamalı gün.

 

Poyraz ve Ayşegül birlikteliği resmi olarak bir iliskiye dönüşse bile bu üç kişilik bir aşk olurdu. O yüzden Sinan’sız olmaz bu gün. Zaten Sinan da aşık olduğu kıza hediye almak için kesin babasından yardım istemiştir bile. Sinan büyümüş de küçülmüş bir çocuk olduğu için lunaparka giderler falan diyemedim. Çünkü Sinan ancak Sevgililer Günü konusunda yardımcı olunacak bir çocuk. E önce Sinan’ı dedesinden kaçırmak lazım hem böylece aranan aksiyon yaşanır. Tabi Sinan’lı gün pizza yemeden olmaz. Sinan’ın sevdiği pizzacıda pizzalar yenirken, Sinan'a iki farklı görüş olarak Ayşegül ve Poyraz tarafından aşk ve ilişki üzerine nasihatlar verilir. Bu sohbet hediye alış-verişinde de sürer. Ayşegül de Poyraz’a laf sokar bak el kadar velet hediye alıyor sen bana bir şey almadın diye ama içten içe Poyraz'ın bu halleri hoşuna gider. Sevgililer günü çiçeği de babasının aksine, tam bir romantik olan Sinan’ın ikazı ile alınır, Ayşegül'e takdim edilir.



Ayşegül ve Poyraz Sinan'ı çok geç olmadan dedesine geri bıraktıktan sonra sahibi, Poyraz'ın kankası olan salaş bir mekana geçerler. Zaten burası, Poyraz’ın kadınları etkileme yöntemi olan özensiz ama romantik atmosfere de çok uygundur. Çay bardaklarında rakı içilir, mika tabaklarda balık yenir. Gün boyu Poyraz'ın ona hediye almadığına kesin inanan Ayşegül Poyraz'ın elini cebine atması ile hayli şaşırır. Poyraz gün boyu sakladığı mütevazi hediyesi, siyah kaplı defteri çıkarır. Daha önce “sende kalabilir dediği eski günlük, yeni bakkal defteri olan defterin sonuna bir de Ayşegül için yazılmış bir şiir de eklenmiştir. Bu esnada Ayşegül telaşla “ben sana bir şey almadım, almayız gibi düşündüm”  diye geveler. Ama sonra çantasında taşıdığı annesinin veya kardeşinin hediye ettiği uğurlu bir nesnesini, ömrü bahtsızlıklarla bezeli Poyraz’a verir. Ona şans getirmesi için. Gecenin sonunda, masalarına gelen kemancılardan da ‘elem dolu ruhlarının ızdırap damlalarına’ uygun bir şarkı olarak  ‘Bu ne sevgi ah bu ne ızdırap’ dinlerler.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER