Cep telefonunun çekmediği, hayatın kapsama alanı dışına çıktıkları herhangi bir yer olabilir. Eskiden tünelde dahi çekmeyen telefonlar şimdi her yerde çekiyor ama hayal bu, lütfen keyfimi bozmayın. Her kim ararsa  “Aradığınız sevgililere şu an ulaşılamıyor, bir rahat bırakın Allah aşkına” diyen sesli mesajları olsun. Arabaya atlayıp, dereleri tepeleri aşıp bir dağ evine gitsinler. Sessizlik iyidir. Malum bizim de kafamız şişti!

Dağ evine gittiler diye Ateş’in avlanmasını beklemek olmaz! Doğada ot mu yok? Gitmeden önce uğradıkları marketten şarap ve peynir alıp, bahçeden yeşillik toplayıp gayet güzel bir masa hazırlayabilirler. Şömine de var ama önünde post yok ona göre. Her ateş gördüğünde mangal düşleyenlerden farklı olarak benim tavsiyem marshmallow.Yazar burada bir hayvansever olduğunu vurguluyor. Bilmem anlatabildim mi?

Sade bir gece planlamış olabilirim ama kusura bakmayın hediye konusunda aynı şeyi düşünmüyorum. Sakın bahçeden papatya toplayıp, onlardan taç yapıp Bahar’ın kafasına takma Ateş. Halin vaktin yerinde. Koskoca şirketin hissedarısın. Şöyle yükte hafif, pahada ağır bir hediye alabilirsin. Fikir olsun diye resmini koyuyorum. Bahar dallarına benzeyen bu pırlanta kolye bence harika bir seçim olacak.

Bahar sana gelince, kurban olayım şirinlik muskası bir hediyeyi kendin yapmaya çalışma. Zamanında yaptın sesimiz çıkmadı. Çalışan bir kızsın, azıcık para biriktirip başka bir şeyler al. Tamam tamam kıyamadım yine. O zaman çalıştığın atölyede, şu fotoğraftaki bilekliklerden yaparsan kabulüm.

Elbette ki Göksel. İkisi için de hatırası olan bir şarkıcı. Fakat bu sefer onlar için sözleri mutluluktan yana olan Denize Bıraksam şarkısını seçtim.

 

Bahar bir Külkedisi mi yoksa Yüzyıl Uyuyan Güzel mi bilemiyorum! Üvey annesi Nuran ve üvey kız kardeşi Efsun tarafından uyutulan! ve bir gün Ateş’in öpmesiyle gerçeklere uyanacağını hayal ettiğimiz, temiz kalpli güzel bir kız. Yönetim şeklimiz cumhuriyet, prenseslik müessesini hiç karıştırmayalım derim.