Albertine Kayıp
İyi bir Kiralık
Aşk seyircisi olmak, ilk olarak Ömer’in dağ evinde ortaya çıkan Albertine
Kayıp’ın o günden beri Ömer’e yarenlik etmesinin tesadüfün çok ötesinde
anlamları olduğunu bilir. Dağ evi, Ömer’in Defne’ye her şeyin ona benzemesini
istediğini söylediği yerdir. Sevgili olarak gittikleri - bana sorarsanız ise ‘gerçek’ dünyadan kaçtıkları - ilk yer. Dağ evinde Ömer ve Defne’de bir
olmamışlık vardır, ve olmayan şey birbirlerine duydukları sevgiden ziyade,
birbirlerinin kıymetlerini henüz yeterince farkına varmamış olmalarıdır.
Ömer’in Defne’ye “Terkedilen adamın
hikayesi... Adam aslında kızı sevmediğini, giderse daha da mutlu olacağını
düşünüyor ama kız gidince... geç de olsa anlıyor, meğer kız tahmin ettiğinden
çok daha büyük bir yer kaplıyormuş hayatında...” diye anlattığı Albertine Kayıp, Ömer’in orada da
söylediği gibi, “daha bitirmediği” bir hikayedir.
Ve sonra sonra, sadece
Ömer’in değil Defne’nin de ekseriyetle elinden düşürmediğini görürüz Albertine Kayıp’ı; çünkü Kiralık Aşk da tam olarak terk edilmenin ve terk edenle
edilenin birbirlerinin hayatlarında bıraktıkları / bırakacakları boşlukların
keşfedilme ve dolma hikayesidir... Dağ evinde Defne’nin Ömer’i terk etmesiyle
de bitmez bu yüzden Albertine Kayıp, hikayesi Kiralık Aşk ile beraber sürer
gider... Tam da bu nedenle aylardır ellerinden düşmemesine rağmen, ne Ömer’in -
ne de şimdi Defne’nin- kitabın son
sayfasına geldiğini görürüz...