Teslimiyet. Mutluluk. Huzur.
Bir adet Ömer İplikçi’nin en mutlu ve huzurlu uykusu; kısa ödünç pijamalarının içinde, boyunun güç bela sığdığı, pamuk çarşaflı yastık kılıflı yataklara aittir. “Uykuyla aram iyi değil” diyen bir adet Ömer İplikçi’nin göz kapaklarını doğan güneşe kapatmak ayrıcalığı, yer yüzünde belki ancak ve sadece bir adet Defne Topal’a zimmetlidir. Defne ve Ömer, birbirlerini bir ömür kaçıp kovalamışçasına yorgun düşmüş, ama bir 10 bin KM daha koşacakmışçasına kıpır kıpır, heyecanlı ve hararetlidir. Ayrı yataklardan birbirlerine uzanan ruhları ele ele tutuşup onları hayatlarının en huzurlu uykusuna daldırır; bu uyku onları yepyeni bir güne ve yepyeni bir hayata uyandırır. Defne ile Ömer’in en gerçek, en filtresiz, en masum ve aynı zamanda tutkulu anlarının bir serisidir bu, ve hafızalarda kurulduğu tahtın yeri daima bellidir.