Tatlı Küçük Yalancılar: Alışkanlıklarınızın dışına çıkmaya hazır mısınız?
06 Temmuz 2015
Yurdum insanının kalbi bu gerilime dayanır mı?
Damla Elmas
O zamanlar yıl 2010, aylardan da Haziran. ABC Family yaz sezonuna Pretty Little Liars ile bir girdi, pir girdi. Bol gerilimli “teenage drama” nasıl olur, hepimiz şahit olduk haliyle.
Yıl 2015, aylardan bu kez Temmuz. Deyim yerindeyse Star’da yaz PLL’nin yerli uyarlaması Tatlı Küçük Yalancılar ile başladı. Alışık olduğumuz tarzın çok dışında bir gençlik dizisi. Her şeyden önce, tüm ekibin emeğine sağlık diyelim. Sonrasında da artık resmi bir tanışma yapalım bu güzide dizimizle.
Pretty Little Liars’ın ülkemizde ciddi bir fan kitlesi var. Hali hazırda bu meraklı kitle uyarlamayı dört gözle bekliyordu. Bir yandan da zordur bu kitleyi tatmin etmek. Zaten orijinalini peynir ekmek gibi yedik yıllardır; aynı heyecanı, aynı etkiyi yaratır mı diye bir şüphe vardı hepimizin içinde. Fakat bana sorarsanız, Tatlı Küçük Yalancılar ilk bölümüyle içimizdeki bu şüpheyi ortadan kaldırarak, temiz bir başlangıç yaptı.
Oyuncular gerçekten derslerine çok iyi çalışmışlar. Genç ve dinamik kadronun oyunculuğunda göze batan hiçbir detay yoktu. Lakin hepsinden ayrı tutarak, Selin karakterini canlandıran Büşra Develi’yi tebrik etmek lazım. Pretty Little Liars’da Spencer Hasting olarak tanıdığımız bu karakter, zekasıyla ve duruşuyla apayrı bir karizma; ama sinir bozucu bir iticiliği de yok değil. Selin karakteri öyle kurgulanmış ki izlerken gözümün önüne Spencer geldi. Sanki Büşra Develi (Selin) ve Troian Bellisario (Spencer) arasında fiziksel bir benzerlik de var. Gözler mi desem, yüz hatları mı desem bilemedim fakat andırıyorlar birbirlerini.
Selin’in bu başarılı duruşunun karşısında sanki Ebru karakteri biraz sönük yansıtılmış. Bilen bilir, PLL’nin güçlü kızıdır Emily Fields. O ne badireler atlattı ne amansız sevdalara vuruldu da bir şey olmadı. Tam bir aslan parçası. Ebru ise aksine ilk bölümden bir “loser” geldi gözüme. Sanki hep bir ürkek ve korkak tavrı vardı. Daha ilk bölümden Emily’nin 6 sezondur ağlamadığı kadar ağladı. Belki de senaryoyu yaşadıkça, zamanla güçlenecektir tabii, kim bilir...
Uyarlama yapılırken isim seçimleri üzerinde ise gerçekten kafa yorulmuş. Hanna’dan Hande, Emily’den Ebru, Spencer’dan Selin, Aria’dan Aslı, Alison’dan Açelya, Ezra’dan Eren, Toby’den Toprak hep bir baş harfi sadakati söz konusu. Ayrıca, Tatlı Küçük Yalancılar’ın temposu orijinaline oranla bir nebze hızlandırılmış sanki. Tabii ki 40 dakikalık PLL bölümüyle 120 dakikalık TKY bölümü bir değil; fakat ilk bölümden hızlandırılmış PLL mi izliyoruz acaba diye düşündürttü.
6 sezondur “EY” olarak duymaya alıştığımız anonim karakter, Türkçe’de “A” olarak telaffuz edilince, sanırım benim gibi tüm PLL severlerde bir kulağa garip gelme durumu olmuştur. Zamanla buna da alışacağız. Pretty Little Liars da başta olmak üzere, dizilerdeki anonim mesajların altındaki imza bana “XOXO Gossip Girl” gerçeğini anımsatıyor ve gülümsetiyor. A’dan da bir “You know you love me, XOXO... A.” mesajı alır mıyız acaba?
Velhasılıkelam, Tatlı Küçük Yalancılar serüvenine oldukça başarılı bir şekilde başladı diyebiliriz. Şimdiden büyük konuşmak gibi olmasın; fakat Türk televizyonlarının gördüğü en iyi Amerikan dizi uyarlaması olması işten değil.