İyi geliyor insana seni yargılayan insanların dışından biriyle konuşmak. Defne o anda yaşadığı sorunu Nihan ya da İso’ya anlatsaydı taraflı bir konuşma olacaktı. Hatta belki cümlesini bile bitirmesine izin verilmeyecekti. Pamir ya da Mr.X kim olursa artık öyle bir zamanda kapı çalmıştı ki; üstüne bir de konuşması için zorlamıştı Defne de döküldü. Kendisi bir zamanlar Gallo’nun hoşlandığını anlamayan Ömer gibi farkında bile değil Pamir’in hislerinden. Adam da manipülasyon kralı, hep o kadar doğru dostane adımlar atıyor ki; aksini düşünmek zor. Ben de Defne olsam o tuzağa düşebilirim. Hele de kafam karışıksa, onu benim kadar tanıdığını düşündüğüm kuzeni karşımdaysa onunla konuşurum galiba... Defne için Sinan neyse Pamir de bir şekilde o. Ömer’in kuzeni olduğunu biliyor. Aralarındaki samimiyet durumunu çok da bildiğini sanmıyorum. Evet, Ömer dile getiriyor ama Defne de elektrikler o kadar kapalı ki Ömer’in zamanında Selim’deki gibi öylesine kıskançlıklar yaptığını düşünüyor. Ve bir anda dökülüyor. Ayrıca bence söyledikleri pek de doğru:
“Çelik gibi. Ondan bir parça koparamıyorum. Öyle sert, öyle dik ki... Her zaman kendinden çok emin, hiç şaşırmıyor yolunu. Her zaman doğrunun o biliyor, nerede durması gerektiğini. Sanki hiç boşluğu, eksiği yok gibi. Benimle ya da bensiz gücünden hiçbir şey kaybetmez gibi duruyor.”
Defne’den bu sözleri kaç kere duyduk allah bilir. Peki, Ömer aksi şekilde olduğunu hiç ona gösterdi mi? Evet biz gördük. Aslında Ömer, Defne ile nefes alıyor. Onunla hayata daha iyi bakıyor. Ehlileşiyor. İş konusunda bile aslında yemekte olduğu gibi Defne’nin fikrini alıyor. Ancak Defne ne yazık ki şu anda bunları görme aşamasında değil. Yaşadığı bir yıllık acı daha öncesini görmesine engel oluyor.

Perşembe günleri
gelen #TBT fotoğraflarını çok sevdim. Bizlere Kiralık Aşk’ta nostalji
yaptırıyor. Bu Perşembe ise Defne’nin İso’nun verdiği cesaretle Ömer’in evine
“korkmuyorum” diyerek geldiği o sahneden bir fotoğraf paylaşılmıştı. Belki de
Defne’nin Ömer’in de bizler gibi insan olduğunu anladığı ilk andı. Bizler gibi
üstüne yaptığını, okula gittiğini... Kendi küçük dünyasında çok da sıradan
insanlarla yaşayan Defne için Ömer her zaman bir allah konumundaydı. Biz de
hikayeyi onun gözünden izlediğimiz için hata yapan hep Defne, kusursuz olanı
hep Ömer olarak gördük. Hala da öyle. Gözünde Ömer’i çok ama çok büyütüyor.
Biliyor aslında çelik görünümün arkasında sıcacık bir kalp olduğunu ama her bir
karmaşa ya da sorun olduğunda yeniden çelik görünümün ortaya çıkması korkutuyor
onu. Tıpkı Passionis’ten önce Stil olduğu için (Ömer’den önce İso) “olmuyorsa
vazgeçelim” diye çıkışması gibi... Aslında o da acı çektiğinde yemek yiyemiyor,
uyuyamıyor. İşte ikisi de bunları görmesi gereken noktadalar, bundan dolayı da
hemen ilişkiye öylesine gözü kapalı dalmalarını pek de istemiyorum.
Keşke Ömer’in
dediği gibi kapıları kapattıklarında sadece ikisinin yaşayabildiği bir ütopya
olsun. Ama sadece aşkın olduğu bir dünya yok. Sevdiğimizle olduğumuz zaman Ömer
gibi dünyadaki her şeyi umursamasak da; onlar ne yazık ki varlar. Yok saymak
mümkün değil. Belki şu anda Ömer kendi ailesiyle sorunlar yaşıyor ama Defne
çöpsüz üzüm değil. Aman olmasın da, Ayşegül’ün öyle olmasının yol açtıklarını
gördük. Aile ile dostlarının yanında durmasının ne kadar önemli olduğunu. Benim
bu diziyi sevmeme neden olan da buydu. Aşkın gerçek sorunlarla sınanması. Defne
ile Ömer’in aşkı da hiç olmadıkları kadar yoğun. Hatta belki sağlam. Oyun gibi
büyük bir sırrın bile yok edemediği bu aşkı artık hiçbir şey yok edemez. Ne
Pamir, ne aile engeli ne de başka bir şey. İkisi de birbirinin aşkından emin.
Güven sorunu deseniz kalmadı. Tek sorun kendi törpülenmesi gereken karakterleri
ve hayatın ta kendisinin yarattığı sorunlar. Bunlardan ilkini İso ile yaşadık,
İso ile yaşananlar beraberinde Pamir gerçeğini ortaya çıkardı. Sonuç mu?
Farkında mısınız bilmiyorum ama belki az Defne ile Ömer sahnesi izledik ancak onların
aşkına dair iki büyük engel yok oldu. Ya da yok olmasına ramak kaldı. Bu da
önümüzde aydınlık bir yol olduğunun göstergesi...

İso ile Ömer
hesaplaştılar, içlerindekiler dile geldi. Sorunlar artık biliniyor. İso dostu
için en doğru kararı alacaktır. Defne deseniz belki söz olarak dile gelmese
bile aslında İso için Ömer’i terk etmesinin imkansız olduğunu sık sık bize
gösterdi. Tüm bunlar olurken de Ömer’in Pamir’in aslında Kiralık Aşk olduğunu
anlaması da Kinder sürpriz çikolata misali gibi oldu. Artık her şey hiç
olmadığı kadar net... Ömer’den “kız arkadaşım” "su gibi onun için değer" sözünü duymuşuz, Defne’nin
yüzünde sarılırken oluşan huzur görmüşüz daha ne isteriz. Bir dostumun da dile
getirdiği gibi; “Eğer sen dümdüz olursan,
yolun da dümdüz olur.” Ve biz 59.bölümde yolumuzu dümdüz yaptık. Kış zorlu
geçecek ancak tek bir bölümde hızlandırılmış bir şekilde yaşanan sorunlar ile
biz hazırlıklarımı yaptık. Ne sert bir fırtına ne de sağanak yağmur ya da kar Defne
ile Ömer aşkına zarar veremeyecek. Ben ikinci şanslara inanıyorum, siz de
inanmaktan vazgeçmeyin. Böylece pek yakında bu bölümde hayal ettiğimiz gibi
Defne’nin Ömer’e bırakıldığı ve onun sevip kokladığımız günler gelir.