1. Planlı projeler
Ellerde var da bize yok mu?
Uçsuz bucaksız dizileri izlemekten sıkılmış olmalıyım ki,
daha başından kaç bölüm çekileceği planlanmış olan bu mini diziler ilaç
gibi geldi. Genellikle 20 bölüm olan dizileri hep uzun bir
film izliyormuş hissi yaratıyor.
Aylarca hatta sezonlarca aydınlanması beklenen sırlar yok,
rutin olarak ayrılıp barışan sevgililer yok, yanlış anlaşmalardan kaynaklı
ayrılıklar yok, huyu suyu sürekli değişen karakterler yok…
Aksine; tekrara düşmeden gayet iyi kurgulanmış hikâyeler
üzerinde konunun gidişatı sizi şaşırtsa da bu zaten en başından planlandığı
için, ama şurasında şöyle olmuştu diye düşünmeden sadece hikâyeye odaklı
kalabiliyorsunuz.
Türk televizyonlarındaki güzide sistemimiz için çok uzak bir gibi
ihtimal görünse de, Kore dizilerinin hikâyelerinden ilham almak yerine komple
sistemlerini kopyalasak keşke. Hep derim, yine söyleyeceğim; bugüne kadar büyük
keyif alarak izlediğim özgün hikâyeli yerli diziler eğer bu disiplin ile
yazılıp çekilseydi, senaryosu ve rejisiyle dünya piyasasına nal toplatırdı.