3. Orijinal konuları
Taklitlerinden sakınınız!
Kore dizilerinin sürekli ilham kaynağı (!) olduğunu
duyuyordum. İzlemeye başladığımdan beri de sebebini gözlerimle görmüş oldum.
Aslında bakarsanız atla deve değil. Yani dizilerin ana konuları daha önce dünya
televizyonlarında ya da sinemasında işlenmiş konularla kıyaslandığında bambaşka
değil. Ancak fark yaratan unsur, bu ana hikâyenin iyi planlanmış bir senaryo
ile ve kısa kısa özgün konulu sahneler ile bezenerek sunuluyor olması.
Sadece Kore’de değil, Kore dışında da en çok izlenen Kore
dizilerinden biri olan The Heirs’e baktığınızda (ki çoğu Kore dizisinde bu ana
konu var) dizinin ana konusunun en eski ve en çok işlenmiş konulardan biri olduğunu
göreceksiniz. Zengin erkek ve fakir kadın hikâyesinden çıkan bu 20 bölümlük
dizi; erkek karakterin bir yandan kendi karmaşık ailevi problemleriyle
uğraşırken, diğer yandan her şeye rağmen azimle aşkına sahip çıkmasını
anlatıyor. Ancak örneğin, hikâyeye esas çiftin farklı bir ülkede tanışıp,
ülkelerine döndüklerinde aynı evde yaşadıklarını fark etmeleri farklılık katıyor.
Yakın zamanda sosyal medyada hikâyenin bu kısmının yerli bir dizide
kullanıldığının konuşulduğunu hatırlayacaksınız. Daha çok örnek verilebilir
ancak niyetim parmakla bir yerleri işaret etmek değil.
Nobel ödüllü Amerikalı matematikçi John Nash'in hayat hikâyesini anlatan A Beautiful
Mind, şizofren bir adamın mücadelesini büyük bir zevkle izletmişti bizlere.
Son izlediğim Kore dizisi It’s okay,
that’s love da aynı konuya değinmiş olmasına rağmen en az A Beautiful
Mind’dan aldığım kadar keyif aldım. Dizinin iki ana karakterinin ortak
noktaları ve geçmişleri ile imtihanları kadar, her bir yardımcı karakter de
hikayeleri ile bölümleri doldurdular. Sanırım çok kısa bir zaman sonra yeniden
izleyeceğim.
Uyarlamadan bahsetmişken, özellikle son izlediğim iki
dizinin konusuna dayanarak düşündüm de, Türk dizilerinde henüz başrollerin psikiyatrik
rahatsızlığını konu alan dizi sanırım izlemedik.
It’s okay, that’s love‘da şizofreni,
Hyde Jekyll Me ve
Kill Me
Heal Me’de kişilik bölünmesi konu ediliyor. Her iki konu da hem toplumda bu
rahatsızlıkları yaşayanlara dikkat çekecek ve o insanların uzaydan gelmediğini ancak
özel ilgi ve tedavi görmeleri gerektiğini anlatmaya yardımcı olacak, hem de çok zengin ve
uzun soluklu hikâyeler doğuracaktır. Umarım yakın zamanda izleriz.