Kiralık Aşk'a, Küçük Prens dokunuşları...

"Kendini yargılamak başkalarını yargılamaktan daha güçtür. Kendini yargılamayı başarabilirsen gerçek bir bilgesin demektir."

Ömer yaşadıklarından, yediği kazıklardan ötürü, herkese güvenini yitirmiş ve hayatını belli prensiplerle yaşayan bir adamdı, Defne'yi tanıyana dek. Defne, Ömer'in tüm buzdan duvarlarını eritirken, onu başka bir adama çeviriyordu. Ömer'in de istediği gibi, o dahil her şey Defne'ye, onun yumuşacık kalbine benzemeye başlıyordu sanki. Fakat, karşılarına çıkan her engelde, Defne'nin anlatamadıkları ve Ömer'in anlayamadığı her sorunda, Ömer çevresindeki insanları yargılıyordu. 

Ömer'in adil bir adam olması, annesinin ölmeden önce öğütlediği, belki de son şeydi. Ömer, annesine verdiği sözü tutmuş ve adalet dağıtan bir adam oluvermişti. Fakat yaşadıkları, Ömer'i öyle katı bir hâle sokmuştu ki, herkesin ona hep dümdüz olmasını bekliyordu. Ömer'in adalet sisteminde, insanın sevdiğine doğruları söylemesi gerektiği tek seçenekti. Ve buna göre yargılıyordu insanları, koşulları asla göz önünde bulundurmuyordu. 

Ne kadar değişirse değişsin, değiştiğini kabul edemiyordu aslında. Prensiplerinden ödün vermeyi, bir türlü yediremiyordu yüreğine. Ve bir gün, arkasından çevrilen kiralık aşk sırrını öğrendiğinde, başta Defne olmak üzere herkesi terk etti. Aradan geçen bir sene gibi bir süre zarfında, kendini yargılamanın ve hatayı biraz da kendinde aramanın ne kadar önemli olduğunu kavrayarak döndü. Zaten, Defne'yi, yine Defne'ye dönmek -dönebilmek- için, terk etmişti Ömer, farkında bile değildi. "Çölü güzel yapan, bir yerlerde kuyu saklıyor olması..." der küçük prens. Defne ve Ömer ayrılığının güzel yanı da, birbiri olmadan yaşayamayacaklarını anlamış olmaları işte. Kurak bir çölde, suya muhtaç yürümek demekti ayrılıkları. Ama suya ne kadar muhtaç kalırlarsa, kuyuyu bulabilmek adına yürümeye, dayanmaya devam edecekler ve birbirlerine -ayrılmamak üzere- kavuşacaklardı. 

Tam tersi durumda, Defne tarafından asla terk edilmeyeceğini anlayan Ömer, bu aşkta bilgelik seviyesine erişebildi.Aynı kralın, küçük prense verdiği öğütte olduğu gibi, bugüne kadar yaptığından daha zorunu yaptı Ömer, kendini yargılayarak. Aynaya baktı ve her şeyle yüzleşti. Darısı, aynaya bakmaktan korkan -şu an- anti Ömer'ci olan tüm karakterlerimizin başına! 


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER