İzmir’de
değilmiş gibi, 'Hadi İzmir’e dönelim artık" diyerek başladığımız yere yani Gültepe Son Durak’a geri
geldik. Gülümser ve Gülali’nin hapishaneye gitmeden önce söylendikleri gibi duraktaki insanlar da söyleniyordu. Çok beklemişlerdi ve sağanak yağmasa da canları
sıkılmıştı otobüs beklemekten. Otobüs geldi ama hemen kalkmadı. O zaman da şoför ile "Ne
zaman kalkacak bu otobüs?" gerginlikleri de yaşandı. Diyeceğim o ki merak etmeyin Gültepe'de değişen bir şey yok. Üzerinden kaç yıl geçerse geçsin, İzmir evlatlarına aynı muameleyi yapıyordu işte. Vakti dolunca hareketlendi 45 numaralı otobüs, kendisi ile tanıştığımıza memnun bir şekilde ayrıldık
Gültepe’den. Bir daha ne zaman görüşürüz, onu bilemem...