Hasret Türküsü | Sema Moritz
O gözler bana eskisinden yabancı
Gönlümdeki bu sevda hiç dinmeyen bir acı
Ruhumun kederinden gözlerim yaşla doldu
İnliyorum derinden bana bilmem ne oldu?
En candan arkadaşım ruhumu saran gece,
Ben kime bağlanmışım ağlıyorum gizlice
Kimsesiz karanlıklar derdime şifa verin,
Kalbimdeki yaralar daha çok derin
Defne’nin o bankta tek başına kalışı, Ömer’in ise kalbini geride bırakarak gidişi üzerinden ne kadar zaman geçti bilmiyoruz. Belki birkaç hafta, belki bir iki ay… Ne fark eder ki? Aşığın zihnindeki zaman mefhumu normal insanlardakinden oldukça farklıdır. Kavuşmak için gün sayan sevdalılar ile ayrı düşen sevgililer izafiyet teorisini dibine kadar yaşar. Araya giren zaman muallak olsa da ilk karşılaşma anından sonra anılar yağmur gibi düşüyor belleklerine. Çekip giden Ömer’in sıcacık bakışları da terk etmiş Defne’yi, yerini acı dolu bakışlar almış. Eskisinden yabancı bakıyorlar; Defne kendi yansımasını, kendi ışığını göremiyor artık. Kalbindeki derin yaraların verdiği dinmeyen acı hiç geçmeyecekmiş gibi. Defne, bir daha asla “aşktan önceki Defne” gibi olamayacak! Bu derdin vuslattan başka şifası yok ki…