Seviyoruz...
Ağalı, konaklı, yalılı işleri...
Seviyoruz...
Zapt edilemeyen erkeği dizginlemek için yapılan evlilikleri,
anlaşmaları...
Star Tv'nin henüz yeni başlayan ancak kısa sürede milyonları
peşinden sürükleyen, ekranların yeni sezon başlayan dizilerinden en yüksek
reytingli işi Yalı Çapkını aldı başını gidiyor. Dizinin ilk tanıtımları,
fotoğrafları, fragmanları çıktığında söylemiştim üstte yazdıklarımı. Hem
istemiyor gibi duruyoruz hem de ayıla bayıla izliyoruz. Çünkü kabul edelim ki
bu topraklarda güzel işlendikçe böylesi işler izlemeye devam edeceğiz.
Gelelim detaylara... Öncelikle başrolleri paylaşan Mert
Ramazan Demir (Ferit) ve Afra Saraçoğlu (Seyran)'nun uyumu çok iyi. Keza Korhan
Ailesi'nin fertlerinin de hepsi cuk diye oturmuş yerine. Emre Altuğ'u (Orhan) baba
rolünde izlemek beni heyecanlandırıyor. Orhan karakterinin evdeki duruşu, babasının
yanındaki ezikliği, iş yerinde henüz tam olarak nerelerde olduğunu görememek,
oğullarına karşı tavırları, eşiyle ilişkisi ve yasak aşkı... Bir bedende
barındırdığı farklı duygu durumlarını izlemeyi seviyorum. Gençlik dönemini,
mecburi evliliğini ve yasak aşkıyla olan durumunun ne şekilde geldiğini de
izlemek için heyecanlanıyorum. (Sanırım dizide geçmişini en çok merak ettiğim
karakter o)
Seyran: Yalıda oturuyorsun diye herkes seni mutlu sanıyor. (Her şeyi görüp bilen o kız)
Korhan Yalısı'nın her kapısının farklı hikayeye eşlik
ettiğini biliyor olmak hem sevindiriyor hem de "batsın böyle yalınız"
dedirtiyor. Mutfağın ayrı, odaların ayrı, ana girişin ayrı hatta çatının ayrı
macerasına ortak olmak adeta kapınızın çalıp aniden size sürpriz yapılıyor
hissini veriyor.
Antep tarafının da pek aşağı kalır yanı yok. Oranın da
kendine göre adetleri devam ediyor. Diren Polatoğulları'nın canlandırdığı Kazım
karakteri de bizi kendisine her bölümde
fazlaca düşman ediyor. Aile olamayan babayı anne idare ediyor.
Kızlarının iyi olacak olmalarını düşünerek geleceğe bağlanan fedakar yurdum
anası. Hattuç Hala ve Halis Ağa'ya şimdilik teşekkür edip sizi seviyorum
diyorum.
Beril Pozam (Suna) iyi ki diğer işinden buraya gelmiş. Yani
gerçekten bazı işlerin bitişi yani başlangıçlara gebedir, denir ya. Tam da
öyle. Aranan Suna bulunmuş adeta. Bugün
Suna'nın ablalığından çok evlat ve evlenmek isteyen o kız olduğunu gördük ama
"en birinci ablalık" izzz kaminkkkk sanki. ^^ Bozulmasın Seyran'la aran.
Arasının bozulmasını istemediğim bir kişi de Kayınvalide
Gülgün idir. Gözde Kansu'yu beğenerek izlerken aman yaptığın annelik baki
kalsın ölene dek diyorum. Yani eksiklikleri elbette var. Özellikle küçük oğluna
karşı, lakin kayınvalide olarak Asuman'a (Öznur Serçeler) da Seyran'a da gayet
başarılı. Orhan'la nasıl evlenip böylesine gülen yüzlü kalmasını merak
ediyorum. Çünkü o kocaman yalıda hapis hayatı yaşadığına eminim.
Aslında Gülgün'le başladım da o nezdinde hepsi için aynı
şeyi düşünüyorum. Antepligiller gelmişler İstanbul'a ama her şeyi de
getirmişler. Değişen pek bir şey de olmamış. Denizi görmek, konağın yalı
olması, kıyafetlerin ortama ayak uydurması gibi durumlar olsa da değişen gram
fark yok. Var mı? YOK! Mesela mı? Yemek saatlerinde yerinde olacaksın. Herkes
sofrada olacak. Ses yükseltmek yok. Dede büyüktür evdeki herkes, o yüzden
sözünden asla çıkmak yok. Dışarıya çıkmak için izin üstüne izin almak bi' de
izin verebilecek merciler var. Her oda ayrı ev gibi. Yani özgürlüğün sadece
orası. Dışarıda sorsalar: "Yalım var." Der, hava atarsın. Oysa özgür
olmak alacağın kararlara sevdiklerinin saygı göstermesi, fikir alışverişinde
bulunmanız. Babaya/ ataya saygı ayrı kendi aileni kurup oraya adapte olmak
ayrı. Orhan'ın buradaki durumuna bile ister istemez üzülüyorum.
Hep böyle yan yana mı olacaklar acabağğğğğğ
Evet, evet. Ferit ve Seyran'ın zoraki evliliklerine gelene
kadarrrrr daha üstlerinin oturamamış halleriyle uğraşmamış gerek. En çok da
kızamadığım kişiler. Heeee bu Ferit'in suçsuz olduğu anlamına gelmiyor.
Ferit'in ismiyle de müsemma çapkın oluşuyla ilgili herkes suçlu! Dede bu suçu
annesine babasına atamaz! Çünkü asıl söz hakkı Halis'in iken babası her ne
derse desin bir yerde tıkanır, yorulur, biter. Annenin burada etkisi fazlaca.
Zaten Gülgün'ün zaafı da bu. Ama Gülgün Korhan artık Ferit'e terlik atma zamanı
geldi de geçiyooooooo...
Bak Asuman anne olmadığı halde ne dedi: "İstediğin gibi
bir evlat yetiştiremiyorsun sonra da bir kız gelsin istediğin hale getirsin
diye bekliyorsun." Erkek anneleri size diyooooo Asucuğum. <3
Bence daha çok konuşuruz Yalı Çapkını'nı. Zaten Twitter'da
da susmuyor kimse^^ Çünkü herkesin hikayesi farklı dünyalara götürüyor bizi. Çünkü
çift uyumlarını sevdik. Çünkü konakları da yalıları da severiz...
Kilitli kapıların ardında bekleyenleri biz izleyiciler de
merakla bekliyoruz. Maşallah ekibe, nazar değmesin reytinge...
Sevgiler...