Adını Sen Koy | Demet Sağıroğlu
İlk selam mı yoksa, yoksa son veda mı?
Başı belli sonu değil
Sanki bir telaşla başladık bu oyuna
Anlatılır gibi değil
Bulamadım cevabını, duyamadım
Kulaklarımda sesin var
Yüreğimde serptiğin tomurcuklar
Sonuna kadar kuralsızca gitmek
Her şeyi göz ardı etmek
Selam mı son veda mıdır?
Nedir bunu bilmem gerek
Bir mucize gerçekleşti, en umutsuz olduğu anda bir el uzandı Defne’ye. Dost eli miydi bu uzanan, yoksa denize düşenin sarıldığı bir yılan mıydı bilmeden can havliyle tutundu bu son umuda. Bir telaş çıktı bu yola, kendini hazırlayacak fırsatı bile olmadan başladı oyuna. Önünü ardını hiç düşünmeden… Çünkü onun gözünde başarıya ulaşma imkanı olmayan küçük bir oyundu bu sadece. Sonunu tahmin edemedi hiç. Oysaki bu, oyundan ziyade bir bataklık aslında, debelendikçe daha da çok batacak. Ömer ise hiçbir şeyin farkında olmaksızın, tanımadığı sulara çekilmek üzere. Ansızın hayatına giren bu genç kızla birlikte hem de. Defne tohumları Ömer’in yüreğine usul usul yerleşiyor. Anlamlandıramıyor da bu hislerini, hiç tatmadığı veya seneler önce unuttuğu için. Yine de kalbinin hızlanan atışlarını Defne’ye hissettirmek istiyor. İkisi de şaşkın. İlk kalp çarpıntıları, midede uçuşan kelebekler… Adını siz koyun!