Güneşin Kızları dizisinin ilk bölümüne toplu bakış

Bana öyle bakma, anlayacaklar!
İclal Tuna
 
Yaz dizilerinin hepsinin ilk bölümünü izlemeye niyetliyim. İstiyorum ki, öyle bir dizi çıksın ki karşıma bir sonraki bölümünü iple çekeyim, fragmanını kollayayım. Dün akşam bu niyetle oturdum ekran karşısına. Elbette Güneşin Kızları’nın baştan ekstra kredisi de vardı şimdi yalan değil. Efsane çift ZeyKer’in yaratıcısı Deniz Dargı’nın kaleminden çıkması, Emre Kınay ve Evrim Alasya’nın varlığı ve hatta dizinin adında Güneş olması tüm artıları peşinen yan yana dizmeme yetti.

Dizinin ana teması tanıtımlardan belliydi; Güneş’in Haluk “kişisi” ile ilişkisi, kızlarının bu ilişkiye hatta evliliğe negatif ya da aşırı pozitif tepkileri ve elbette zengin erkek ile sıradan bir hayatı olan kadının birbirlerinin yaralarına merhem olma çabaları… O haliyle zamanında severek izlediğim İki Aile dizisine benzettiğim ama ondan daha çetrefilli bir konusu olacağından da adım gibi olduğum Güneşin Kızları daha ilk bölümün ortalarında bombayı patlattı.

Önce Haluk’un ablası ile konuşurken ki bakışları, ardından oğluna yaptıkları ve fotoğraflarla dolu odayı görmemizle birlikte dizinin seyri de belli oldu. Güneş ve kızları için üzülenler burada kaleye mum dikebilirler. Bu noktada yazın izlemeyi planladığım dizinin beni germesini istemediğimi fark ederek bir adım geri attığımı itiraf etmeliyim. Ayrıca, geleneksel aile yaşantısı ile aynı evde yaşayan gelinler, görümceler, kaynanalardan ve onların düzenli entrikalarından da bu aralar uzak durmak niyetindeyim. Bu nedenle Güneşin Kızları’na bol şans diliyorum, yolu açık ve reytingi bol olsun ama ben izninizi rica edeceğim. Belki duruma göre daha sonra geri gelirim : )

Birkaç detay;
Evrim Alasya’ya zaten bayılırım, yine hayran kaldım, gözleri pırıl pırıl parlıyor. Emre Kınay ile müthiş uyumlu bir çift olmuşlar. Uyumlu bir diğer çift de Burcu Özberk (Nazlı) ve Berk Atan (Savaş), bu çift yakar ortalığı. Emre Kınay psikopat ve ayrıca takıntılı aşık rolünde hiç şüphesiz çok başarılı olacak, daha birkaç saniyelik görüntüler bile bunu söylememe yetti. Nazlı’nın atarını sevdim, Selin’in hallerini aşırı ve sıkıcı buldum, Peri’nin doğallığına bayıldım. Bölümü izlerken birçok kişinin de dile getirdiği gibi renkleri ve ışığı çoğu sahnede yetersiz buldum. Kapalı mekan çekimlerinde yüzlerin yarısı hep karanlıktaydı. Açık mekanlarda ise güneşli hava olmasına rağmen yüzlerde mat bir ışık vardı.

Birkaç soru;
Dizinin adı neden Güneşin Kızları? Aklına Güneşi Beklerken gelmeyen bir kişi bile olmadığına bahse girerim. Devamında; neden kırmızı spor araba, neden baba ile takıntılı ve sorunlu zengin erkek çocuk ve özellikle neden benzer havuz sahnesi? Bu soruların cevaplarını merak eden, en az 5000 kişi bulabilirim.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER