Güneşin Kızları dizisinin ilk bölümüne toplu bakış

İzmir’in kızları, İstanbul’un oğlanları…
Esra Gedik

Zamanında “ben bu diziyi izlemem ya” diyerek Güneşi Beklerken izlemeye başlamış ve 54 hafta başından kalkmamıştım. Aynı hisle ama biraz bu deneyimime olan inancımdan, biraz da yeni yüzlere eşlik eden, başarılı oyuncular, İzmir, güzel kızlar, yakışıklı gençler diyerek oturdum ekran başına.

Dizinin ilk bölümünde aksiyonu bol sahneler izledik. Ancak dizinin açılış sahneleri çok gürültülü idi. İkiz kız kardeş karakterinin zıtlığı üzerine kurulan hikayeye ısınamadım. Nazlı, dizinin sonuna kadar beni sinirlendirdi. Öte yandan Selin ise fazla geniş bir karakter gibi geldi. İki genç kızın zıtlığından bir aksiyon çıktığı doğru ama iki genç kızın da sahneleri bir süre sonra katlanılmaz oldular. Belki ilerleyen bölümlerde biraz daha sakin oynanırsa, bu iki karakterden ve kız kardeşliklerinin gelişiminden, değişiminden güzel hikayeler çıkar.

Kızlar güzel, oğlanlar yakışıklı ama ilk bölümden meraklandıran Berk Atan’ın canlandırdığı Savaş oldu. Sorunlu ve uzak durulması gereken “bad ass” bir karakter olduğu belli. Nazlı ve Savaş uyumlu bir çift olmuşlar. Görsel olarak da, karakter olarak da birbirlerini tamamlıyorlar. Şimdiden isim kısaltması düşünmeye başlayalım bence. Beni dizinin hikayesine, Savaş’ın geçmişi ve Nazlı’nın Savaş ile didişmeleri bağlar. Umarım başladıkları gibi devam ederler.

Tanıtım videolarından Emre Kınay’ın rolünü, İki Aile dizisindeki gibi bir baba olarak düşünmüştüm ama beni şaşırttı. Emre Kınay’ı sayko bir karakter olarak görmeyi özlemişim. Güneşi Beklerken ve İki Aile dizilerinde üzerine yapışan “baba” karakterinden farklı bir baba var karşımızda. Hem aile babası hem gizli bir kötü karakteri ilerleyen bölümlerde başarıyla canlandıracağını düşünüyorum. Aynı zamanda dizinin kötü kadınları kast olarak güzel oluşturulmuş: Rana Mertoğlu (Meltem Gülenç) ve Sevilay'ın (Funda İlhan) bakışları, duruşları potansiyel dram, entrika ve kargaşa çıkartacak kadınlar sinyallerini veriyor.

Genel olarak ise hikaye pek yamalı bir hikaye. Zengin aile, şımarık oğlanlar, İzmir’den gelen asi kızlar, çocukları olan ve evlenmeye karar vermiş sınıfsal ve kültürel farkları olan kadın ve erkek… Başlarda birbirlerine hayatı zindan edecek ve sonra birbirlerine aşık olacak gençler. Muhtemel aynı kıza ya da oğlana aşık olacak kız kardeşler ve erkek kardeşler kavgası göreceğiz gibi. Kısacası bildiğimiz ve daha önce severek izlediğimiz ne kadar hikaye varsa ortaya karışık sunulmuş gibi. Öte yandan dizi Yeşilçam filmlerindeki tatlı sert aileleri hatırlattı: Ayhan Işık ve Belgin Doruk’un yeniden aile olmaya çalıştıkları o filmleri. O nedenle, umarım bu hikayede klişelerin yeni yorumlarını ve farklı tatlarını görebiliriz.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER