Gündüz kuşağı: Televizyonun alacakaranlık kuşağı

Yasemin Bozkurt, Ayşe Özgün'ün öncüsü olduğu bu dalgayı alıp, salt kadın dramlarına indirgeyerek ''Yaşasın ezilmiş kadınların gür sesi!'' temayülünde; saf, katıksız bir kadın programı tasarlamıştı. İsmiyle müsemma Kadının Sesi, tamamen kadın dominesi altında o zamana dek yapılan en provokatör, en 'şiddet pornosu' tandanslı kadın programıydı. Kadınlar başlarına gelen korkunç olayları, tecavüzleri, dayakları, aklınıza gelebilecek her türlü şiddeti gündüz kuşağında minimum sansürle anlatır, stüdyoya buz kesen bir hava hakim olurdu. Hani ''gözyaşları sel oldu aktı'' tabirinin bu stüdyoda çok sık yaşandığını söyleyemeyiz.

Zira genel ambiyans duydukları karşısında beti benzi atmış bir seyirci kitlesinden veya canhıraş ağlayarak derdini anlatmaya çalışan mağdur kadınları tartan gözlerle izleyen hanım teyzelerden oluşurdu. Şahan Gökbakar'ın Dikkat Şahan Çıkabilir adlı komedi programında, Dişi Yakarış skecindeki Nevriye Budak karakteri bu programdan ilham alınarak canlandırılan çok başarılı bir tiplemedir aynı zamanda. Yasemin Bozkurt'la beraber bu formatın benzerleri her kanalda yapılmaya başlanmış hatta TGRT'den Kanal D'ye transfer olan Yasemin Bozkurt yerine TGRT, Serap Ezgü ile Kadının Sesi isimli aynı formatta bir programa başlamıştı
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER