Televizyon ekranlarında sabah ve öğle kuşakları kadar iç içe geçmiş benzer bir yayın grafiği görmeniz oldukça zor. Başlangıçlarından beri süregelen sirkülasyon içinde birbirinin izdüşümü olmuşlardır. Farklı kanallarda mekik dokuyan devridaim sunucuları ve spesifik konseptler dışına çıkmayan program çeşitleriyle radikal değişimlere tabi tutulmazlar. Televizyonun gün ışığı gören saatlerindeki bu peşi sıra devinimin en iyi temsilini Seda Sayan üzerinden pekala verebiliriz.
Öyle ki; yeni yayın döneminde ana haber öncesine kadar geçtiğini belirtmek gerek. Şimdiye dek yaptığı hemen hemen her programın isminde kendisini ekranların sultanı olarak lanse eder. Kronolojik olarak örneklemek gerekirse; Sabah Sabah Seda Sayan, Sabahların Sultanı Seda Sayan, Sabahın Sedası, Sultan'ı Beyaz, Beyazın Sultanı ve Seda Sultan onun sabah programları olarak uzayın sonsuz boşluğuna doğru rahatlıkla uzanabilir.
Kanallar değişir, isimler değişir hatta konseptler bile değişir ama Kadırgalı Aysel değişmez. O gerçekten de gündüz kuşağının sultanıdır. Seda Sayan, Yetiş Bacım'dan sonra televizyondaki ikinci ciddi işini 2009 yılında Yalnız Değilsiniz adlı programla denemişti. Işıltılı elbiselerin yerini takım elbiseleriyle arz-ı endam eden Seda bacımız almış, janjanlı stüdyolar yerini 'dert dinleyeceğiz biz!' ciddiyetinde döşenmiş atmosfere bırakmıştı. Ayrıca ''Türkiye'nin Oprah Winfrey'i benim.'' demeçleriyle iş ciddiye binmiş gibi görünüyordu. Lakin programın içeriğinde yeni hiçbir şey olmadığı gibi The Oprah Winfrey Show'u az buçuk izleyenlerin de bileceği üzere dünyada o ekiple aşık atabilecek bir rakip yok. Seda bacımızın da o düzeyde olmamasını geçelim, o kulvarda bile olmaması sırıtan bir diğer konuydu.
Neticede ışık hızıyla yayından kalkan bir program ve çok geçmeden o alaturka, o oynak, o hepimizin bildiği 'Sabahların Sultanı Seda' olarak geri gelme döngüsünü yaşadık. Gündüz kuşağında yarışmalar furyasını da es geçmeyerek araya bir de yarışma sıkıştıran Kadırgalı, 2014-2015 sezonuna sansasyonel bir başlagıç yapmıştı. Birlikte olduğu iki kadının katili olduğu halde evlilik programına çıkmış bir adamı programında ağırlamış ve çeşitli uzmanlarla bu konuyu tartışmaktaydı. Yer yer lince varan yüksek dozlu kınamalar ve programdaki diğer konukların katil namlı adamın güleryüzlülüğüyle dalga geçmeleri Türk Televizyonları'ndaki en 'freak show' anlarından biri olarak tarihe kazınmış oldu.
Aklımda kalan şeyse; programdaki konuklardan bir eski ağır ceza avukatının Türkiye'de varolan hukuk sistemine göre; resmi nikahlı eşini öldüren adama kesilen ceza ile sevgilisini veyahut birlikte yaşadığı kadını öldüren adama kesilen ceza arasındaki iltimas farkıydı. Ve evet, bu programa çıkan adam 5 kez evlenmiş ve yalnızca resmi nikahlı olmadığı kadınları öldürmüştü.