Nitekim sonunda
beklenen oldu, Fazilet’in Sinan akıllısına gazı verdiği evlilik planı suya
düştü, Yağız daha fazla direnemedi. Zaten artık taş olsa çatlardı sanırım. Ece’nin
de katkılarıyla çiftimiz bir şekilde duygularıyla yüzleşti ve temas gerçekleşti.
Açıkçası bunca zamandır beklenen öpüşmenin çok daha duygu dolu olmasını
isterdim. Halbuki Hazan’ın Yağız’dan nefret ettiği zamanlardaki haline selam
çaktığı ve Yağız’ın da bu agresyona karşılık verdiği kavga sonrası vuslat
kurgusu oldukça güzel düşünülmüştü. Ama nedense yine de tutku oranı eksik
olan öpücüklerdi. (Şükriye’nin minibüse çarparak (!) ölmesi sahnesinin hemen
sonrasına yerleştirilmesinin de etkisi olmuş olabilir tabii bu duruma ^^).
Neyse ki tokat sonrası
Yağız’ın utanması, Hazan’ın “O da beni seviyor!” bakışları ve pişmanlığı ile Yağız’ın
restine rest diyerek sevgisini anında gösterme kararlılığı ve Yağız’ın ellerini
nereye koyacağını bilemediği şaşkınlığı çok güzel yansıtılmıştı.
Senin sorunun ne dostum ha?
As bayrakları!
Artık
önümüzdeki öpüşlere bakacağız ama tabii ki YağHaz kavuşması asla kolay
olmayacak. Şimdiye kadar aralarına giren onca kişi ve olaydan daha önemlisi
yine kendi vicdanları olacak. Özellikle Yağız’ın ikilemlerden ikilemler
beğeneceği şüphesiz. Bakınız daha üvey evlatlık meselesini saymıyorum bile.
(Yağız’a Mehmet filan diyemeyiz bu kadar saatten sonra, orası bilinsin.). Fakat
dizideki çarpık ilişkiler ağı artık yazıya dökülmeden anlaşılamayacak seviyeye
gelmişken Yağız ve Hazan’ın aşklarına çirkin sıfatlarla hakaret edilmesi durumu
çok sürmez umarım. Aşklarının ızdırabına sinkaflı küfürleri biz ediyoruz zaten
izlerken.
Yağız'la Hazan öpüşünce biz de öpüşmüş sayıldık.
Kartların
her bölüm yeniden dağıtıldığı dizi Fazilet Hanım ve Kızları’nda bakalım daha ne
çılgınlıklara tanık olacağız. Kendisini “Senin benden özür dilemen bile imkânsız.”
diye tersleyen Hazan’a “İmkânsız zaman alır.” demişti Yağız. Biraz zaman alsa
da sanırım artık o yolda ilerliyorlar. Bize de yeni maceralarını merak etmek
düşüyor.
Sevgiler.