Unutulmaz 'İlk Öpüşmeler'

Güneşi Beklerken | Zeynep - Kerem
Ece Tabakoğlu


Kerem’in şımarık çocuk kabuğunun altındaki duygusal adamı daha yeni keşfettiğimiz keyifli zamanlardır. Zeynep ise bu şımarık çocuğa hayatının dersini vermekte olduğunu henüz fark etmemiştir. O’nun tek amacı, yaşam alanını korumak, uğradığı haksızlıklarla mücadele etmektir. Ama O’nun için “Zeynep olmak” demek olan bu davranışlar Kerem için çok yabancıdır. Çünkü O’na kimse başkaldırmamıştır. Zeynep’in başkaldırısı Kerem’in bünyesinde önce nefret sonra da aşk olarak baş gösterir. Kerem duygusal çocuk olduğundan duygularını çabuk fark eder ancak Zeynep, bu aşk meşk işlerinde Kerem’e göre daha acemidir. O’na göre aşk, anlaşmaktır ve daima kavga ettiği Kerem’e aşık olamazdır. Kerem’in de maalesef tecrübeleri bu tarz bir aşk halini kapsamıyordur, o da ilk defa bir kız karşısında çaresizdir.

Bu tatlı acemi aşk halleri içerisinde, Kerem, bu duygusu ile tam olarak ne yapacağını bilemez. Bu nedenle, bir hayal içinde itiraf ettiği duygularını Zeynep’e hesap sorar gibi sorar. Zaten Kerem’e olan duygularından kaçan Zeynep inkâr faslına geçer. Bu inatlaşma, havuzun kenarında itiş-kakışa dönüşür ve ikili kendilerini suyun içinde bulurlar. Kamera suyun altında neler olduğunu, nasıl olduğunu göstermez ama suyun üstüne Kerem, Zeynep’in dudaklarına yapışmış bir halde çıkarlar. İşte O an Güneşi Beklerken’in en beklenmedik, en farklı, en sabit kameralı (!) öpüşmesi gerçekleşir.

Bu öpüşme sahnesi ile zaten baştan beri hissedilen ZeyKer uyumu ispatlanmış olur. Bu sahne Güneşi Beklerken için o kadar ikonik olur ki final bile bu sahneye atıf ile yapılır. Ve sahnenin büyüsü de muhakkak ki Altan Dönmez’in başarısıdır.

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER