Romantik
yazdan zor yıllara
Türkiye’nin gerilen siyasi atmosferinde, Yasemin ve Ahmet’in
ailelerinin farklı cephelerde yer almaları, âşıkların geleceğe dair güzel
hayaller kurmasına engel olamaz. Eros’un okuyla vurulmuşçasına aniden ve
sırılsıklam âşık olan Ahmet, Yaseminsiz bir gelecek düşleyemez olur. Ancak
aileleri bu aşkın karşısında durur. (Eğer iki aile de geleceği görebilseydi, o
yaz hemen Ahmet ve Yasemin’e söz keser, kışa kalmadan da evlendirirlerdi
herhalde. Çünkü aileler arası dostluk kurulduğunda bile, Ahmet ve Yasemin
aşkına indirdikleri darbenin izi geçmedi.) Ancak bu aşkı asıl imkansız kılan
ailelerin değil, askerlerin darbesi olur. Mevcut koşullarda, ailelerine, beraberliklerini kabul
ettiremeyeceklerini anlayan çift, Fransa’ya kaçıp orada evlenmeye karar verir.
Kendilerine kaçmak için seçtikleri gün, 27 Mayıs 1960’tır. Kaçacakları güne
uyandıklarını sanırken askeri darbeye gözlerini açarlar. Demokrat Parti
milletvekili, Yasemin’in babası Rıza, tutuklanır. Ahmet’in babası Şevket ise
Rıza’yı yargılayacak savcılar arasındadır.
Bu sıkıntılı zamanlarda bile âşıklar kopmaz, tam tersi birbirlerine daha
sıkı bağlanırlar. Zor günlerinde Ahmet Yasemin’e destek olmak için elinden
gelen her şeyi yapar. Rıza’nın mahkemesinde gönüllü avukat bile olur. Bu
dönemde, Yasemin ve Ahmet, aşklarının başladığı Büyükada’da ilk kez beraber olur.