80li yıllara gelindiğinde artık Rüya büyümüştür.
Yasemin ve Ahmet’in oturmuş bir evlilikleri vardır. Bu dönemde aralarında bir
kıskançlık krizi yaşanır. Ahmet’in öğrencisi Zeynep, Ahmet ile fazla ilgilidir.
Ahmet bunu öğrenci hoca ilişkisi olarak yorumlarken, Yasemin kadınlık
içgüdüleri ile Zeynep’in ilgisinin iç yüzünü hisseder. Ancak Ahmet, Yasemin’in
bu kıskançlığına büyük alınganlık gösterir, kendini savunmak dahi istemez. “Yasemin nasıl olur da benim aşkımdan şüphe
duyar?” diye düşünür. Bu sorunu da bu ilişkinin en büyük tanığı ve mağduru
Necdet çözer. İkisiyle de ayrı ayrı konuşup olayın tatlıya bağlanmasına vesile
olur. Zaten Yasemin de hamiledir. Bu müjdeli haber ile minik münakaşanın
tatlıya bağlanması, final bölümüne denk düşer.
Onlar’ın aşkını izleyerek geçirdiğimiz iki yılda Ahmet
ve Yasemin bizi; ayrılıkların aşkı öldürmediğine, tersine onu beslediğine
inandırdı. Belki de ayrılığın tutkusu, kavuşmaktan büyüktü. Bir yandan da
beklenilen, hayali kurulan insanla, hayat mücadelesine girmek de bambaşkaydı.
Böylece, gençlik yıllarından orta yaşlarına dek
hayatlarına tanık olduğumuz Yasemin ve Ahmet’e, ne olursa olsun birbirlerine
aşk ile bağlı olacaklarından emin olarak veda ettik.