“Hatırla
Sevgili” dizisinin sarmaladığı zaman dilimi, benim kuşağımın bire bir yaşadığı
bir süreç.
İlk oyumu
(tabii muhalif olarak) 1957 seçimlerinde kullandım.
Menderes
Kızılay’da yuhalanırken oradaydım.
555K’da
Kızılay’da iktidarın kadanalara bindirilmiş polisleri (o zaman daha Toma
keşfedilmemişti) yaşlı bir hanım, gözyaşartıcılara karşı gözümüze ıslak mendil
tutmamızı öğütledi. Herhangi bir politik tavrı olmayan, sokaktaki yaşlı bir
kadın. Halka inanmamızı onun gibiler sağladı.
27 Mayıs
sabahı Ankara’nın bütün sokaklarını dolaştım, (kocam yedeksubay ve gazeteci
olduğu için görevli kartı olan bir arabadaydım) o yaşlı hanımın benzerlerini,
sokaktaki adamları ve kadınları, askerlerin tüfek namlularına karanfil takarken
gördüm. 27 Mayıs’ı izleyen günlerde Mülkiyenin önünden Anıtkabir’e ellerimizde
koparılmış zincirlerle yürürken on binler alkış tutuyordu. Halka inancımız
biraz daha pekişti.
(“Hatırla
Sevgili” tarafsız ve gerçekçi yaklaşımıyla, işte o inanma sürecini başarıyla
aktardı. Gençlik romantizmi ya da sadece dünyanın dört yanındaki gençlik
olaylarının izdüşümü değildi o kuşağı harekete getiren.)
‘61 Anayasasının
sağladığı özgürlük atmosferinde TİP’in, FKF’nin kurulmasına, öğrenci
hareketlerine baktığımızda devrimci eylemlerin, sosyal sınıfı ve tarihsel
misyonu gereği devrimci olması gerekenler (yani işçi sınıfı) tarafından değil,
böyle bir sınıfsal zorunluluğu olmadığı halde, işçi sınıfının çıkarları adına
harekete geçen aydın, burjuva ailelerinden başladığını gördük.
(Dizide de,
bu yapı inandırıcı bir biçimde aktarıldı. CHP’li bir savcının ailesinden de, bir
DP milletvekilinin ailesinden de sol görüşlü gençler çıktı. Üstelik bu
gelişmeler abartıya kaçmadan, siyasal olayları ve çelişkileri arka planda
tutmaya özen göstererek verildi. Aile bireylerinin şaşkınlıkları,
kararsızlıkları, tavır almaları gerçek süreçlerle paralelliğini korudu.)
1970’lere
geldiğimizde hepimiz coşkuluyduk. Çok kısa bir süre sonra Deniz’lerin,
Mahir’lerin, Sinan’ların, uğruna savaş verdikleri halk kesimlerinin ihbarıyla
yakalanacaklarını düşünemiyorduk henüz. İdeolojiler arasındaki çatışma öğrenci
grupları arasındaydı. Bireyleşememiş, daha hâlâ tebaa ve kul olmayı sürdüren
kırsal kesimin (o zamanlar kırsal kesim
şehirleri tam olarak istila etmemişti) ülkenin geleceğini olumsuz etkileyen
tavrı su yüzüne çıkmamıştı. Aynı tavır bugün de sürüyor; örneğin Soma ve
Ermenek madenlerinde çalışan ailelerin seçimlerde ne oy verdiklerine kalıbımı
basabilirim.
12 Mart’tan
sonra tutuklandım. Askerî hapishaneden çıktıktan kısa süre sonra çevirdiğim bir
kitap yüzünden 3 yıla hüküm giydim. Benzer davalarım 20 yıl sürdü.
(Yazıyla
çiziyle uğraşanlarımızın çoğu “Hatırla Sevgili”deki gazeteci Sevim’in
hikâyesine benzer olayları yaşadık. Ve Sevim’le Mehmet gibi direndik. Dizi
siyasal olayları arka planda tutmaya özen gösterdi derken, tam da bunu söylemek
istiyorum. Dizide gazete idarehaneleri basıldı, insanlar gözaltına alındı. Ama
bütün bunlar kuru bir belgesel anlatımıyla değil, ailelerin yaşamları içindeki
sevgi sarmalında aktarıldı. Dizinin başarısının temelinde yapım ekibinin bu
yaklaşımı vardır.
İktidarların
ucu bugüne dayanan halkı bölme (böl ve yönet) politikaları 1950’lerden
başlayarak nasıl filiz verip kök saldıysa, bu ayrışma süreci dizide de aynı
grafiği çizdi.)
12 Eylül
Anayasasına (tabii muhalif) oyumu kullandım. “Hatırla Sevgili” de 12 Eylül
darbesine giden günleri ve darbeyi aktardı Bütün bu süreç içinde yaşananları
olduğu kadar, yaşayanları, öldürülenleri, asılanları da hak ettikleri saygıyla
anarak.
Ulusal
belleğimize yerleşmesi şart olan bu süreci, gerçekleri usta bir sinematografik
anlatımla aktardıkları için, proje sahibi Tomris Giritlioğlu
’nu, senaryo yazarları Nilgün Öneş, Şebnem
Çitak ve Aylin Alıveren’i, yönetmenler Ümmü Burhan ve Faruk Teber’i kutlamak
isterim.
Onların yanı sıra ve
onlar kadar önemli katkısı olan Sanat Yönetmeni Nilüfer Çamur’u özellikle kutluyorum. Dönem dizisi niyetiyle çekilen dizilerde gördüğüm
çevre düzenlemesi ve kostüm yanlışlarına bakınca Nilüfer Çamur’un özenli ve
donanımlı çalışması daha da değer kazanıyor.
Seçkin Selvi