Sağlam hikayesiyle, güçlü oyunculuklarıyla ve iyi
rejisiyle iki sezondur pazar akşamlarına ve gönlümüze taht kurdu O Hayat Benim. Zaman içerisinde rejide, senaryo
ekibinde ve oyuncularında yaşadığı değişikliklere rağmen de ilgiyi üzerinde
tutmayı başardı.
Dizi senaristliği dersleri almaya başladığım günlerde
ilk bölümü yayınlanan O Hayat Benim’i,
aslında biraz da işin pratiğini görebilmek için izlemeye başlamıştım. Fakat bir
süre sonra baktım ki, diziyi gününde, saatinde ve gayet de ilgiyle izliyorum. Formülü
tanıdık gibi görünse de O Hayat Benim
in hikayesine katılmış bir iksir olduğuna sanırım o günlerde inanmaya başladım.
Hikayenin merkezindeki “Büyük Sır” bence dizinin en güçlü yanı.
Diziyle
ilgili fikrimi, zikrimi zaten haftalık yorumlarımda yeterince anlatıyorum. Bu sefer konumuz
set ziyareti. İkinci sezondan itibaren RaniniTv'de yorumladığım
dizinin setine gitme fikri bir akşam üstü düştü aklıma. Sezonun bitmesine dört
bölüm kala “ Set ziyaretine gitsem güzel olmaz mı?” dedim kendi kendime. Daha
önce de Pastel Yapım’ın başka bir projesinin setine gitmiş, oldukça keyifli bir
ilk deneyim yaşamıştım.
Öncelikle Ranini’ye danıştım. O da fikrimi onaylayınca
Pastel Yapım’dan Hüseyin Samson’a bu isteğimden söz ettim. “Olur. Yarın konakta
çekim var, bekleriz” dediğinde ise gerçekten heyecanlandım. 56 bölümdür diziyi
ilgiyle izleyen ve dizinin eleştirmenliğini yapan biri olarak, hikayenin
bu kadar yakınına gitme fikrinin heyecanlandırması doğal ama değil mi? Üstelik bu ziyaretin sadece 'saatler
sonra' olması kısmına ise hiç girmiyorum tabii. Ama zaten bu heyecanlar olmasa biraz
eksik kalırız. Bu yüzden böylesi iyi.
Ertesi günü yapım ekibinden bir araçla beni aldılar.
Atahanlar Konağı'nın yerini ilk duyduğumda, evime yakın olduğunu düşünüp kendi
başıma da gidebileceğimi söylemiştim.
Fakat iyi ki Hüseyin Samson’un sözünü dinlemişim. Çünkü konağın yerini hayatta
bulamazmışım. Ahu Sungur ve dizinin stil danışmanı Onur Gürbüz de arabada.
Yol boyunca diziden, ranini.tv den konuşuyoruz. Ahu Sungur’un o gün oldukça zor
bir sahnesinin çekileceğini de bu yolculukta öğreniyorum. Ahu Sungur’da bir oyuncuda
olması gereken dozda endişe ve merak var. Böyle bir sahnenin olacağı güne
denk geldiğim için seviniyorum tabii..
Veee derken Atahanlar Konağı'nın bahçe kapısına
geliyoruz.