Hamdi Alkan ve Ahu
Sungur, 57. bölümde Hülya’nın çıkacağı o balkon sahnesi için yukarıya
çıkıyorlar. Belki dublör gerekeceği konuşuluyor. Sahneyi çekerken oluşabilecek riskleri ortadan kaldırmak için gerekli tedbirler konuşuluyor. O sahneyi çekerlerken izlemeyi çok istememe rağmen, gece
çekimi olacağını öğreniyorum ve o kadar süre sette kalmam da mümkün gözükmüyor.
Ve yemek molası! Yemek
yemek için en alt kata indiğimde, kapalı olimpik yüzme havuzunu görünce hafif
bir şok geçiriyorum. Bu konak sürprizlerle dolu. Ve ekranda görüldüğünden çok daha büyük.
Dönüşte mutfağa uğradığımda, üç yönetmenin yeni gelen bölüm senaryosunu
(58. Bölüm) masada sessizce okuduklarını görüyorum. Bir fotoğraf çekip, usulca
oradan ayrılıyorum.
Makyaj odasına uğruyorum. Didem İnselel ve Ozan Güler ile
karşılaşıyorum. Didem İnselel ile uzun uzun sohbet ediyoruz. O konuştukça Fulya
konuşuyor benim için. Ses tonu insana iyi geliyor. Zaten ses rengini hep
beğenmişimdir. Sorularıma içtenlikle cevap veriyor. O sıcak davrandıkça ben de
rahatlıyorum. O sırada Oya Başar’da geliyor. Ahu Sungur’da makyajını tazelemek
için uğruyor. Çünkü onun sahnelerinin çekimi birazdan başlayacak.
Oya Başar’ın
üzerinde Sultan’ın kıyafetleri var ama o Oya Başar. Duruşundan ve nezaketinden
etkileniyorum. Oya Başar’la da Sultan’ı konuşuyoruz. Uzun zamandır O Hayat Benim hakkında bu kadar detaylı sohbet etmediğim için çok keyif alıyorum. Arada reji ekibinden
gelip, sahnesi olan oyuncuları hazırlayıp, götürüyorlar. Oya Başar’a geliyor
sıra. Sultan’ın Hülya’ya Edibe Hanım’ın sesini dinlettiği sahne çekilecek. Ben
de çekimi izlemek için yukarı çıkıyorum. Çekim sırasında sessizlik çok çok önemli. Adeta nefes
bile alınmıyor. Tek ses çıkaran konağın şahane horozu. Ona da kimse karışamıyor
tabii.