Çayımı alıp açık alana geçiyorum ve Serdar Şanal yanıma geliyor, biraz daha sohbet ediyoruz. Ve buralara kadar gelmişken, onunla bir hatıra fotoğrafı çektirmeden dönmek istemiyorum. Hatta keşke Deniz Baysal'la da bu kadar vakit geçirme imkanımız olsaydı diye iç çekiyorum. ^^ 

Zifiri karanlık bölgeyi, set ışıkları aydınlattığı için, en iyi açının neresi olacağını söylüyor önce. Fotoğrafı çeken kişinin, onunla iddialaşması üzerine birkaç açıdan poz veriyoruz ve haklı olan Serdar Şanal oluyor. Fotoğraf isteğimle açılan konudan öğreniyorum ki, meğer gençlik yıllarında fotoğrafçılığa merak sarmış. Arkadaşlarıyla toplanırlarmış ve alırmış makinasını sürekli fotoğraf çekebileceği yerlere giderlermiş, bunlardan konuşuyoruz.

Sohbetimizin sonlanmasıyla, tekrar çekim için hazırlıklar başlıyor. 

Saat akşam 10'a gelmek üzere. Herkese çok teşekkür ederek, oradan ayrılıyoruz Çağla'yla. Foça'nın çarşısını ve sahilini geziyorum. Bir de isteğim üzerine Ayla'nın otelinin önünden geçmek istiyorum. Zeynep'in oturup Rüzgar'ı çizdiği bankta biraz denizi izliyorum. Sabah erkenden yola koyulacağımız için, otelimize gidiyoruz. Ve ertesi sabah, kalbimi, Rüzgar'ın kalbinin attığı yere bırakıp, İstanbul'a dönüyorum. 

"Rüzgar'ın Kalbi Seti" diye bahsetmenin hoş olmayacağını düşünüyorum çünkü belki en klişe şeyi söyleyeceğim ama, onlar gerçekten de "aile" olmuşlar. Set, laf olsun diye söylenilebilir sanırım. Filiz Hocam, "Her zaman bekleriz." derken bile, bunu lafta değil de gerçekten de beklediği için söylediğini öyle bir belli etti ki, insan canı gönülden "İnşallah." diyor. 

5. bölümü ile, ki bana sorarsanız şu ana kadarki en heyecanlı bölümüyle bu akşam Fox'ta ekrana gelecek Rüzgarın Kalbi. Umarım, ekran serüveni uzun sürer ve bol bol evlerimize aile sıcaklığını yansıtmaya devam ederler. Kapılarını Ranini Tv'ye açtıkları için; yapım ekibine, set ekibine, tüm oyunculara ve Filiz Hocam'a çok teşekkür ediyorum. Yolunuz hep açık olsun!

*Şimdi sizleri sette çektiğim fotoğraflarla baş başa bırakıyorum^^