1. Gün

Ranini kalktı Muğla'ya, Güzel Köylü setine gitti diye hayat durdu mu? Durmuyore! Telefonum sessizde ama sürekli çalıyore. Setten uzaklaşmak, bilgisayar başına geçmek zorunda kalıyorum çünkü bulunduğumuz mekanda ilgili GSM firması ( o kendini bilir!) çekmiyor. Trici nanay. Sessizce uzaklaşıyorum setten. Otele dönmem lazım. İki ileri, bir geri adımlasam beş dakika sürecek mesafeyi yürüyorum. Öğle güneşi henüz yeni yükselirken, meraklı seyirciler toplaşmaya başlıyor. Bugün çekim yapılan mekan nispeten biraz daha korunaklı. Ziyaretçiler araziye giremiyorlar ama duvarın ardı, kapı önü ve dahi ağaç tepeleri meraklı izleyicilerle dolu.

Otele doğru sallana sallana yürürken, iki delikanlı bağır çağır ve koşar adım çekim mekanına doğru gidiyordu. İzmir'den gelmişler. Uzun olan Berk Cankat'la, diğeri de Gizem Karaca ile fotoğraf çektirme telaşında. Berk Cankat'ın da, Gizem Karaca'nın da sahnesi yok. Berk bu akşam Ankara'dan gelecek. Ses çıkarmıyorum, koştursun keratalar..

Dışarıdan ziyaretçi almazsa Güzel Köy son derece sakin bir yer gibi görünüyor. Yeşili bol, sessiz, inziva mekanı gibi.. Ev fiyatları da henüz kabarmamış. Bahçeli, iki göz evi 35-40 bin liraya alabiliyormuşsun. Restore etmek kaydıyla.. Cillop evler daha pahalı. Ama yatırım yapılacak yer de değil. Mustafa Şevki set kurmaz, Yüksel Aksu film çekmezse yörede pek kuş uçmazmış gibi bir hava var.

İşte buralar hep güzel köy.