Geçen haftaki yazımla ilgili önceki haftalardan çok daha fazla sayıda mesaj aldım, olumlu ya da olumsuz yönde. Bu çok doğal, hepimize farklı bir çift göz verilmiş, farklı noktalardan bakıyoruz dünyaya ve bu farklılıklar bizi olduğumuz kişi yapıyor, özel yapıyor.
 
Fakat bu arada dizinin fanları arasında bazı tartışmaların sürüp gittiğini keşfettim ve çokça şaşırdım. Tartışmalardan ilkinin konusu senaristler. Bir grup Erkan Birgören'e sonsuz güvenirken diğer grup Eylem Canpolat ve Sema Ergenekon'un geri dönmesini istiyor. Seyirci pek çok şey ister, bu çok doğal, ben de bir sürü şey istediğimi yazıyorum her hafta. Ama bunu sadece birkaç kişiye bağlamak bana tuhaf geliyor. Elbette kalem senaristin elinde ve pek çok şeyi senaristlere, onların eğitimine, birikimine, hayal gücüne ve uzun saatler çalışmalarına borçluyuz. Ama bir dizinin hikâyesinde yalnızca senaristin imzası olduğunu düşünenlerin yanıldığını söylemem gerek. Başta yapımcı ve yönetmen olmak üzere işin mutfağındaki pek çok kişinin hikâyenin şekillenmesinde emeği ve katkısı vardır, olmak zorundadır. Yani bir senaristin gidişi ve gelişi çok şeyi değiştirebilir, ama her şeyi değiştiremez.
 
Bunların da ötesinde, senarist için en nihayetinde bir iş bu. Emek harcıyor ve karşılığını alıyor. Kalemi eline alan kim olursa olsun olacağı bu. Hiç kimseyi kurtarıcı ya da hain olarak görmeye gerek yok, insanların birbirleriyle bu şekilde çatıştığını düşünmeye de gerek yok, herkesin işini en iyi şekilde yapmaya çalıştığından kuşkumuz yoksa eğer. Şahsen benim kuşkum yok.
 
Sema ve Eylem Hanımlar için de durum bu, elbette başka hikâyeler yazacaklar, başka projelerde çalışacaklar, başka heyecanları olacak. Ben onları da izlemek ve üzerine birkaç kelam etmek için hazır bekliyorum mesela.
 
Senaristimizin bunu sadece bir iş olarak görmediğini ve bu kavgalarla ilgisi olmayan biri olduğunu size şöyle anlatabilirim sanıyorum. 31 Aralık geceyarısına doğru Erkan Birgören şöyle bir tweet atmıştı:


Bunun ardından Erkan Birgören, Gökhan Horzum ve Ethem Özışık bir süre söyleştiler. Dikkatinizi çekmiştir ama ben yine de belirteyim, Gökhan Horzum Show TV'de Pazartesi akşamları yayınlanan Çukur'un, Ethem Özışık da Star TV'de yine Pazartesi akşamları yayınlanan Söz'ün senaristi. Birbiriyle çatışan fanların bakış açısına göre 'ezeli rakip' olması gereken bu insanlar belli ki rekabetle değil dostlukla, paylaşımla besliyorlar kalemlerini. Bence seyirci de bu öfkeli çekişmeden vazgeçmeli.

Şahit olduğum bir başka tartışma da dizimize bu hafta katılan Selin Şekerci'nin fanları ile Birce Akalay ve AsFer fanları arasında yaşanıyor. Sebebini gerçekten anlayamadım, aynı dizide oynayan iki oyuncunun fanları neden birbiriyle kapışır çözemedim. Öncelikle Selin Şekerci'nin 11 Aralık 2017 tarihinde, dizinin yayını sırasında attığı şu tweet'i göstereyim size:

Dizimizi izleyen, izlerken bizim gibi tepki veren ve bunu paylaşmaktan çekinmeyen biri katıldı kadroya, bizim buna sevinmemiz gerekir. Bir de bu iki güzel ve iyi kalpli kadının arkadaşlıklarının yansıması olan şu fotoğraftaki parıltıyı görüp kavgayı keserler diye umuyorum:

17 Aralık 2017 tarihinde düzenlenen TEGV gecesinde çekilen bu fotoğrafı Selin Şekerci Twitter hesabından paylaşmıştı.

Sevgiler...



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER