"Üç kere üç dokuz eder
bilirsin
birin karesi birdir
karekökü de
bilirsin
"mutlu aşk yoktur"
bilirsin
ama baharda yada dışarıda
sonsuz göğün altında
aşkın aşkla çarpımı
garip bir şekilde
hep sonsuzluktur
karekökü de yoktur"
"Bu geceyi sonsuzluğun başlangıcı olarak daima hatırla"
Aşkın; sonsuzlukla alakası çoktur. Hatta bana soracak olursanız, aşk sonsuzlukla eş değerdir. Çünkü gerçek aşk, tek ve eşsizdir. Bir kere gerçekten aşık oldu mu insan, sonsuzluğa mahkumdur. Sonsuzluk öyle bir yoldur ki; bazen düşersin, bazen ağlarsın, bazen acının içinde debelenirsin, ateşlerde yanarsın, özlemekten ciğerin sökülür. Ama sonsuzluk bu, sonu olmayan yol. Güldüğün, anın durmasını isteyecek kadar mutlu olduğun, iliklerine kadar yaşam enerjisi hissettiğin zamanlar da, sonsuzluğa dahildir. Aşka düşen, her anı yaşamaya mahkumdur. Her şey hiçbir zaman güllük gülistanlık olmadığı gibi, aşkta da olmayabilir. İşte tam da bu noktada, her şeyi aşabilme gücü insanın içindedir.
Herkes aşık olabilir, herkes sevebilir ama önemli olan, sevmeyi de bilmektir. Sevmenin de bir kuralı vardır. Hani dedim ya, Defne; Ömer'den bir şeyleri onu kaybetmemek adına saklayacak kadar çok seviyor diye, aslında bu da çok doğru değildir de, her şeyin bir zamanı vardır. Aşkta her şey mübah değildir ve bu saatten sonra Defne'nin bunu söyleyebileceği en doğru anı seçmesi gerekmektedir. "Rüzgar ateş için neyse, ayrılık da aşk için odur; küçük bir aşkı söndürür, büyük bir aşkı daha da güçlendirir." demiş, Mevlana... Yani demem o ki; ne yaşarlarsa yaşasınlar, daha büyük bir aşkla devam ettiler yola Ömer ve Defne'si. Üstelik, rüzgara bıraktılar kendilerini. Bundan sonra da karşılarına çıkacak, her türlü rüzgarı bir şekilde aşacaklar, aşmalılar. Defne'nin kapısına çiçeklerle adını yazanlardan farklı Ömer, o gözleriyle her şeyi anlatabiliyor, belki de dünyaları veriyor zaten Defne'ye. Defne, Ömer için bir yuva gibi. Hiç gitmemişçesine, kaldığı sıcacık bir yuva. Ben de sevdiklerimi, 'evim' diye tabir eden birisi olarak öyle iyi anladım ki, belki de gösteremediği tüm aşkını ve aşk acısını.
Bundan sonrası içinde, söyleyecek pek bir şey kalmıyor aslında; Ömer ve Defne, çok güzelsiniz, birlikteyken şahanesiniz. Sonsuza kadar, rüzgar nereye eserse essin kopmamanız ve yer yer radyonun çekmediği yerlerden geçecek olsanız bile, tatlı bir şarkının içinde yaşayabilmeniz dileğiyle.
Sevgilerle..
*Şiir, Turgut Uyar'a aittir.