Vuhuuuuu...Bu salıncak çok eğlenceliymiş dostum, hep binelim. Yihhuuuuuuu ^^
Bölümün tartışmasız zirve noktası ise en sevdiğimiz kaçık Şehzade Mustafa’nın kilitli tutulduğu odanın tavanından açılan delikten yukarı çekilerek kurtarıldığı sahneydi. Tarihte de bu şekilde yaşandığı bilinen bu olay muazzam bir görsellik ve hakkı verilerek çekilmiş bir sahneyle yansıtıldı ekrana. Geçtiğimiz hafta göremediğimiz Boran Kuzum, hikaye gereği aradan bir yıl daha geçip tarihler 1622’yi gösterdiğinde iyiden iyiye delirmiş bir Mustafa olarak çıktı karşımıza. Artık üstündeki durgunluğu ve kırgınlığı da atmış, resmen deliliğinin tadını çıkarıyordu.

En son Sırça Köşk’te kapatıldığı odada görmüştük kendisini, bu hafta Topkapı Sarayı’nda, kapısı bile olmayan bir odada üstüne duvar örülmüş, yanına bırakılan bir cariye eşliğinde fare deliği kadar bir yerden kendisine ulaştırılan yemekleri yeyip suları içerken hayatta kalmaya çabalarken gördük. Kapının yerine örülmüş duvarı görünce benim bile içime afakanlar bastı. İnsanın delirmeyeceği varsa bile öyle bir yerde delirir zaten.


Daha deli, daha yakışıklı...Huzurlarınızda Şehzade Mustafa.

Bu arada Boran Kuzum bu bölümde kendini aştı diyebiliriz. Şehzade Mustafa’yı zaten gayet güzel canlandırıyordu ki 1622 model hepten delirmiş Mustafa’yı oynarken zevkten dört köşe olmuş resmen. Kendisi rolünü o kadar benimseyerek, o kadar inanarak ve o kadar zevk alarak canlandırıyor ki, ekran karşısındaki seyircinin Mustafa karakterine tezahürat edecek noktaya gelmesine şaşırmamak lazım. Dizinin en muhteşem keşiflerinden biri kesinlikle kendisi. Zaten bu bölümde iyiden iyiye çivisi çıkan, şaka gibi bir yer haline gelen Topkapı Sarayı’nda hiç durmaksızın yaşanan deliliklere ve insan olma haline yakışmayan ruhsuz akıl dışılıklara verilecek en normal tepkiyi vererek deliren kendisi, haliyle en çok sevilen karakter oluveriyor.


Derhal bana sarayın ressamlarını çağırın. Bu pozda nü modellik yapmak istiyorum. Benim de bir tablom olsun ama, di mi?? ^^

Karakterinin ilk saltanat dönemini hiç görememiştik, bari ikinci saltanatını daha bir hakkıyla görebilelim, vezir-i azamlarının kavuklarını başlarından düşürmesini, yüzlerine tükürmesini falan izleyebilelim istiyoruz ama Kösem’in finali gelmiş, 4. Murat’ın da haberleri ayyuka çıkmışken tahta çıkması haricinde Şehzade Mustafa’nın ikinci saltanat dönemini hiç göremeyeceğiz gibi duruyor. Belki seneye yeni dizinin başlarında hikaye bu noktadan alınarak başlatılırsa belki.


Gel bakalım gel...Sana şöyle güzelinden bir padişah katli izletelim de sersem olup yere seril.

Heyecanlı ve gergin bir 29. bölüm izledikten sonra şimdi de heyecanlı ve gergin bir bekleyiş başladı. Önümüzdeki hafta yayınlanacak olan 30. bölümde Genç Osman’ın akıbeti ne kadar ibretlik bir şekilde gösterilebilecek, durumun vahametinin ne kadarı ekrana yansıtılabilecek yoksa bütün beklentilerimiz suya düşecek de kupkuru bir boğdurulma sahnesi sonrasında kendimizi bir kere daha “ne fırsatlar tepildi şu dizide” diyerek hayıflanırken mi bulacağız diye tırnaklarımı kemirerek bekliyorum.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER