Siyah Beyaz Aşk: Değişim rüzgarları

F: Korkma tamam mı? Ben varım.
8. BÖLÜM: El ele 

Ferhat Gülsüm'ü kurtarmak için türlü cengaverlikler yapmak için çıktığı yolda neyse ki yalnız değildir. Aslı'nın Ferhat'ı kaybetmekten deli gibi korktuğunu da bu vesileyle iyice anlar ve pekiştiririz.
Aslı ile yanan bir evde kapana kısılmak ya da ameliyatlı olmak beyimizi tabii ki de durduramaz. Ne yapar eder bir çıkış yolu bulur. Neticede "bekleyeni"ni korumak boynunun borcudur.  


Onun için yapabileceğin ne varsa, sınırsızlaşmak. :)


A: Sağ oluuun, size de iyi nöbetler aman iyi mesailer. Sizin de işiniz zor. Hırsızı var, katili var.. Benim abim de polis biliyor musunuz? Komiser-
F: Hadi karıcım.

Ve o Aslı'nın saçını başını yolmak istememize sebep olan malum sahne;


A: Sen bana n'apıyorsun ya! Sen bana n'apıyorsun! O gün çekip vursaydın daha iyiydi. N'apıyorsun sen, sen beni değiştirerek, olduğum insandan çıkararak, yaşarken öldürmeye mi çalışıyorsun? Sen bana n'apıyorsun! Yöntemin bu mu?!
F: Sana gelme dedim.
A: Bu mu açıklaman?
F: Evet, bu. 
A: Doğru. Bugün başımıza gelen ne varsa senin bana olan garezinden değil. Sen busun çünkü, senin hayatın bu. Bu kadar karanlıksın! Şu arabada tir tir titreyen kardeşin var ya, gencecik kız, o da bundan nasibini alıyor! Bütün ailen bundan nasibini alıyor. Senden kendini kurtarmaya çalıştığını sanan kardeşin Savcı Yiğit dahil! Sana dokunmuş kim varsa cayır cayır yanıyor, kendini kurtaramıyor be! Sen de sonra bu buzdolabı gibi gözlerinle insanın suratına bakıyorsun. Neden? Çünkü sen bir bataklıksın! Sana dokunan herkesi içine çekiyorsun sen, karanlığına çekiyorsun! Niye, seni sevdikleri için. O yüzden ne olur bak, yapmazsın ama bir gün birini sevmeye kalkarsan, sevme olur mu? Sevme...
F: Olur.


Dilsiz: Yenge nereye gidiyor?
F: İpimizi çekmeye. Biz mani olmayalım. Yapamayacağını kendi görsün.
D: Yenge, ya yaparsa?
F: Kader kısmet deriz Dilsiz. Takip et. Mani olmak için değil, korumak için.


F: Okumamışsın bizi. Oldu mu şimdi, yakıştı mı sana? Suçu saklamak da bir suçtur.
A: Hayırdır sen de engellemedin beni? Başka zaman olsa kolumdan bacağımdan sürükler bir şekilde durdururdun, n'oldu?
F: Yapsa mıydım?
A: Ya anlatsaydım her şeyi? Ne olacaktı okusaydım hepsini bir bir, n'apacaktın?
F: İçeri girecektim. Sen de beni orada görmenin keyfini çıkartacaktın. Öyle demiştin, hatırlıyor musun?
A: Sonra?
F: 10 yıl, 20 yıl, belki bir ömür hapis kalacaktım. Sıkıntı yok.
A: Sonra, sonra? 
F: Sonrası yok. Benim hikayem burada bitecekti.
A: İyi. Belki yarın anlatırım o zaman.
F: Belki.

Bazen sevdaya dönüşme yolunda olan aşk, o açken senin boğazından geçmeyen lokmadır. Gün gelir de "Bir daha sakın dokunma bana!" diye çemkiren Aslı'lar ekmeğini paylaşacak olur Ferhat'larla. 
Ve akabinde gelişen, insanın içinde minik minik kıvılcımlar çaktıran o sahnede, Aslı da en az bizim kadar düşüncelidir: Acaba bu adama bakarken gördüğünü sandığı her şey bir illüzyon mudur? Buzdağının altında neler vardır? 


A: Adliyeye gitmemi engellemedin ama Dilsiz'i peşime taktın, ha?
F: Aynen öyle. Konuşacak olursa vur dedim. :)
A: İçeride ne konuştuğumu nereden bileceksin? Ya anlattıysam?
F: Çok yakın bir arkadaşım var Ebru diye, hatta kankim. Onunla bir şey düşündük işte. Dilsiz seni vuracaktı, ben de koşup içeriye girecektim. Öyle silahlar falan patladı hayırdır, diyecektim
A: İyi...

Büyük lokma ye büyük laf konuşma diye boşuna dememişler. Ee ne yaparsın Doktor Hanım, hayat bu. Biraz şakacı, biraz acımasız ama her zaman doyurmayı seven.

"Bir daha sakın dokunma bana!"

"Olur!"



9. BÖLÜM: Güzel ve Çirkin

Şimdiye dek izlediğimiz en muzip Ferhat ve Aslı sahnesi de işte buyurunuz benim nazarımda budur:


F: Kim bu ayarsız?
A: Evli.
F: Medeni halini sormadım ha.

Aslı'da bir şeyler değişti sanırken Ferhat'ın hala bir bataklık olduğunu düşündüğünü duymak bizi bir parça hayrete düşürür. Ferhat alışkındır duymaya ama yine de Aslı onu anlasın diye kendini anlatmaktan da geri durmaz. Ayna tutar. Yansımalarla açıklamaya çalışır. Anlayan var mıdır, eh vardır elbet.


F: Seçim yapmak zorunda kalmak beni kötü yapmaya yetiyor ama.. (Ben kötü biri değilim. Lütfen bak ve gör artık içimdekini)

Aslı Özgür'üm senin için anlattırıyorum, Ferhat'ım sen anla dercesine kendi masallarını yazıverir iki dakikada. Ferhat Aslan zekasından da kaçmaz bu ayrıntı.


F: Güzel kız buna aşık olur mu?

Ferhat Aslan, gazını nereden aldı bilinmez, bir cesaret aklındakini soruverir. Aslı'ya bu soruyu sorabildiğine göre, seni tanımak istiyorum yiğidim ara beni..


F: Sen şimdi onu bunu bırak da, yerde mi yatacan yanımda mı?





Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER