Bana ellerini ver, Harun Kolçak
“Belki sürecek ömür boyu, bilmiyorum
Belki de sona erecek, olsun seviyorum
Bana ellerini ver, rüya olsa bile değer
Yalnızım ve korkuyorum, saçlarımı okşa yeter.”
Ailesinin itirazlarına rağmen Ömer’le olmayı tercih
eden Defne’nin bu seçimini kimse anlayamadı. Çünkü herkes durumu durduğu yerden
yorumluyordu. Defne de durduğu yerden anlattı aşkını; “
Ömer ve ben aynı tarafta ve yan yanayız.” Sürekliliği olan bir
aşktı onlarınki. Aralarına mesafeler girse de, birbirlerinden haber alamasalar da, konuşmasalar da, hep birlikteydiler,
hep birbirlerindeydiler. Kalpleri aynı yerde ve aynı ritimde atıyordu. Defne yaşadığı
tüm acıları hatırlasa da, ailesinin korktuğunun aksine Ömer’le olmak değil,
Ömersizlik canını daha çok yakıyordu, yaşadığını bile hissetmiyordu. Güveni
artık hayatının önceliği olarak kabul etmekten vazgeçmiş olduğu için de ne
olursa olsun, yaşamaya hazırdı. Ailesine bir daha üzülmeyeceğine dair güvence
veremiyordu çünkü kendisi de emin değildi ama artık umursamıyordu da. Ömür boyu
sürecek de olsa, bir gün bitecek de olsa olduğu kadarına razıydı. Ailesi onu
böyle Ömer’le kabul etmeyince de yalnız kalıverdi. Artık Ömer’in Defne’ye ihtiyacı olduğu
kadar, tam manasıyla ailesiz kalmış Defne’nin de Ömer’e ihtiyacı vardı.