Kiralık Aşk: İçimizi yakan sonlar


Doymadım doyamadım, sevmelere seni ben
Kimseyi koyamadım, yerine yeniden…
Saymadım sayamadım, sensiz geçen yılları
Ne inkar ne itiraf, bu yalnızca sitem…

İnsan birinin yörüngesine girmesin yoksa, duygular değişmedikçe o yörüngeden çıkmak çok zordur. İşte Defne ile Ömer ayrılıktan sonra bu bölümde tekrar birbirlerinin yörüngesine girmeye başlıyorlar ve birlikte hareket edip, birlikte tasarım çalışıyorlardı. Biz insanlar boşlukta kalamayız, bir yerlere yaslanmaya, tutunmaya ihtiyaç duyarız ilerlemek için. Bu bazen aklın, bazense duyguların açtığı bir koridor olur. Adını koyamadığımız her durum bizi rahatsız eder ve eksiklik duygusu yaşatır. İşte ne olabilen, nede kopabilen Defne ve Ömer’in yaşadığı bu yarım kalmışlığı, onlar kadar biz de iliklerimize kadar hissettik bu bölüm. Kiralık Aşk'ın beğendiğim çok sahnesi var, ama bu sahne gerçekten zirve. Oyunculukta Barış Arduç ve Elçin Sangu’nun Allahuekber dağlarına bayrak diktiği şahane ötesi bir performans.

-Sen gittin basıp gittin. Sonra geri geldin. Biraz önce kalkıp bana bitti umurumda değil diyorsun, sonra eve geliyorum burdasın. Sen bana ne yapmaya çalışıyorsun ya…

-Ben sana hiçbir şey yapmaya çalışmıyorum tamam mı? Ben kendimi korumaya çalışıyorum tamam mı? İz’den, etrafındakilerden, herkesten. Çıldırdım artık ya, çıldırdım. Senin aşkından çıldırdım, her şeyden çıldırdım. Uyuyamıyorum, yemek yiyemiyorum, artık kafam yerinde değil Ömer.

Yok ya bu sahneyi anlatmak gerçekten imkansız. Çekilen aşkın acısını yüreğimize kazıyan bütün bu çırpınışlar için, gerçekten söyleyecek kelime yok. Ömer senden tek isteğimiz, bırak tüm 52 hafta boyunca yaşananları, sadece buradaki haliniz için bile bu oyunu kuranlara da, seyirci kalanlara da hesap sor lütfen. 
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER