Semâver
Kumpanya yıllarından sonra Mete Horozoğlu'nu tiyatroya döndüren
oyun: Cam. Dvd'si
olsa da takıp izlesem derim hâlâ. Bu oyunun memleketimde gitmediği
turne kalmadı, tam da Mete Horozoğlu'nun istediği olay. Üç
sezon sürdü ve her gittiği salonda tek bir boş koltuk olmazdı,
hatta sandalye çekip oturan izleyiciler vardı. Deniz Çakır,
Bülent Alkış, Selen Uçer ve daha sonra Kayıp
dizisinde yollarının kesişeceği Dolunay Soysert ile birlikte iki
sezon sergilediler bu oyunu.
Ekipte öyle bir elektrik vardı ki
doğaçlamalar bile planlıydı sanki, Mete Horozoğlu'nun esprileri
art arda alıp yürüyordu. Sahnedeki bitmeyen enerjisi ise fazladan
birkaç tane daha ciğerinin olduğunu düşündürüyordu bana.
Bunu, uzun yıllar tiyatro sahnesinden ayrı kalmasına
bağlayabiliriz sanırım. Son sezon ise Dolunay Soysert, Deniz Çakır
yerine Esra Ruşan ve Yeşim Koçak dahil olmuştu kadroya ama benim
pek içime sinmemişti. Farkındayım, dizi gibi bahsediyorum şu an
oyundan ama her sezon defalarca izleyince böyle oluyor sanırım.