Ve
düğün ile gelen ayrılık
En uzun geceyi düşündüm bir an! Bu ayrılık hiç bitmeyen gece
gibi geliyor. Ortalama ayrılık sürelerine bakarsak barışma için daha çok zaman
var demektir. Bir gece önce edilen büyük yeminleri unutup başka bir yemine
yelken açtı Mahir Kara! Büyük ve dönüşümsüz bir yemin. Ya önceki yeminleri;
bunların hükmü yeni bir yemine kadar mı? Aslında bu sevdayla beraber gördüğümüz
bir olay var; aşıkların akıbeti ayrı iken o kadar kötü değil ayrı kalamıyorlar
çünkü. Ama ayrılık arefeleri çok sancılı, ne zaman çok mutlu olsalar peşine
fırtınalar kopuyor. Birkaç gün sonra mutluluğu kucaklayacaklarını sanan iki aşık
şu an en zor imtihanı yaşıyor. İkisi de aşık, ikisi de yaralı, ikisi de ateş!
Siz ne anlarsınız der gibi; koruyup sakladık onları kem gözlerden! Vazgeçmek
diye bir şey yok bu sevdada çünkü bir tarafın "deli" sevmesi diğer
tarafı dengede tutuyor. Kocaman yürekli iki aşık onlar. Makam, mevki, para,
zenginlik bir defa bile dert olmadı! Bu ayrılığın da bir şarkısı var; izlerken
keyifli görüntüler eşliğinde mest olduğumuz lakin altında derin anlamlar
barındıran bir şarkı seçilmiş. Aslında o vakit bir ayrılık beklemediğimiz için
aman ne güzel şarkı seçilmiş diye düşünmüştük tabi sonra anladık gerçek
sebebini. Sevemedim Karagözlüm! Sev gözüm niye sevmiyorsun, hayat zaten
yeterince zor üstüne ayrılık olunca nasıl nefes alır insan. Tüm ihtimalleri
unutun bizce bu aşkta; kavuşmak hariç! Kırmızı çizgiler çektik bu ayrılıklara,
kimseyi almadık iki sevdalı arasına, herkes uzaktan onların acısını sardı kendi
yarasını sarar gibi, kimi çok kızdı, kimi hak verdi. Ama umut hep var oldu. Ya ayrılıklar!
Ah şu ayrılıklar! Ne yana dönsek batan kemiğimiz! Onların yüreğinde
sevda, bizde umut, ufukta mutluluk hayalleri. Teoride imkansız, uygulamada zor
ama pratikte az zaman lazım bu aşkın geri dönüşüne. Onlar bunca sevda ile
sınandıkça bu iki dizeye sığındık. Olsun ne güzel demiş büyük insan Attila
İlhan;
Ayrılıkta sevdaya dahil
Çünkü ayrılanlar hala sevdalı!