Bir diğer Mustafa ise tam bir örnek şehzade… Her anne ve babanın sahip olmak istediği bir evlat… Hatta Hürrem Sultan’ın bile gözlerinin sulanarak “Keşke benim oğlum olsaydın,” dediği bir zat Şehzade Mustafa… Askerin gözdesi, halkın sevdalısı… Küçük yaşta aldığı eğitimlerden, gösterilen alakadardan, ilgiden sonra, büyüyüp de sancağa atanınca kendini kısa zamanda ispat etmiş ve en başından ileride olacağı kudretin, gücün şifrelerini dağıtmış bir şehzade. Lakin en büyük düşmanı Hürrem Sultan, Mustafa’nın yanında yer alan bütün kaleleri tek tek yıkarken o asla önlem almayan, büyük onur sahibi ve babasına sonuna kadar sadık kalan bir oğul.

Aşırılı adakati, Hürrem Sultan’ın en büyük silahı haline gelmiş ve Şehzade Mustafa’nın açıklarını yakalamıştı. Hatalar, tedbirsizlikler ve entrikalar silsilesi Şehzade Mustafa’yı idama götürmüş ve Muhteşem Yüzyıl’ın 4. sezonun en çok izlenen sahnesine, Şehzade Mustafa’nın idam sahnesine yol açmıştı. Öyle ki bu idam türbeleri doldurmuş, atalara davalar açtırmış, şehzadeleri meclislere taşımıştı. Pek çoğumuz ise kendi kendine ya da dost meclislerinde, “Tahta Şehzade Mustafa geçseydi acaba ne olurdu?” diye sordurmuştu.